Demokrasi demek insanların “biçimsel eşitliği” (Lenin)
demektir.
Tüm yeryüzündeki insanların biçimsel, yani hukuki hakları
bakımından eşit olduğunu kabul etmeden; bunun için mücadele etmeden ve bunu en
baş mücadele hedefi olarak koymadan demokrat olunamaz.
Tüm yeryüzündeki insanlar biçimsel bir eşitliğe (yani insanların
dili, dini, soyu, sopu, rengi, cinsi, tercihi, siyasi, felsefi vs. görüşü ne
olursa olsun eşit haklara sahip olması) ise ancak sınırların ve ulusal
devletlerin olmadığı bir dünyada, bir dünya cumhuriyetinin eşit haklı
yurttaşları olarak ulaşabilirler.
Bugün yeryüzündeki sistem, insanları değil, ulusları eşit
olarak kabul eder. Herhangi bir devletin veya ulusun vatandaşı diğer ulusun ya
da devletin topraklarına bile giremez ve oraya bir turist gibi girse bile o
devletin veya ulusun vatandaşlarının hiçbir hakkına sahip olamaz.