(İlişikte Kültür konusunda yazdığımız yazıların bir derlemesi bulunmaktadır. Derleme EPUB, MOBİ ve PDF formatlarındadır. Şu adresten indirilebilir. https://yadi.sk/d/ZFfEaVnQd2RFp )
Din, Ulus,
Uygarlık ve Kültür gibi kavramlar, son yıllarda politika ve sosyal bilimler
alanında en çok sözü edilen ve tartışılan kavramlar olma özelliğini kazanmış
bulunuyor.
Sadece bu kadar
değil, aynı zamanda bu kavramlar sık sık birbirinin yerine veya iç içe de
kullanılabiliyor. Örneğin “kültürler ya da uygarlıklar çatışması”ndan
veya “kaynaşması”ndan söz edenler, bununla çoğu kez dini veya ulusu
kastediyorlar. Öte yandan din çoğu kez ulusal baskıya karşı direnişlerin
bayrağı oluyor. “Çok kültürlülük” derken tartışılan aslında ulusun nasıl
tanımlanacağı veya “dini tolerans” olabiliyor.
Ne var ki,
etrafında en büyük çatışmaların yaşandığı bu kavramların içeriklerinin ne
olduğu araştırıldığında, kullanımın yaygınlığı ve çokluğuyla ters orantılı bir
belirsizlik ortaya çıkar. Ama bu belirsizlik sadece piyasada bol görülen
kullanımlardaki bir belirsizlik değildir,
bilimsel bir belirsizlik de vardır.
Bir kavram pek
ala bilimsel olarak net tanımlanmış olabilir ama onun yaygın kullanımı o
kavramın sınırlarını belirsizleştirebilir. Örneğin sınıf kavramı, bilimsel
olarak üretim ilişkileri içindeki konum ve çıkarlara göre tanımlanmıştır ama
onun yaygın kullanımı çoğu kez bu tanıma uymaz ve onun sınırlarını belirsizleştirir.
Örneğin insanların gelir durumlarına, ideolojilerine hatta mesleklerine göre
sınıflardan söz edildiği görülür.