22 Şubat 2017 Çarşamba
21 Şubat 2017 Salı
Demokrasi ve Özgürlük Niçin Bir Arada Bulunamaz?
Bu referandum bir yandan çoğunluk azınlık; bir yandan
kararların kimler tarafından nasıl alınabileceği; haklar üzerine karar alınıp
alınamayacağı gibi konuları gündeme taşımış bulunuyor. Bütün bu konular aslında
Demokrasi başlığı altında toplanabilir.
Acil olarak #HAYIR dense, çoğunluğu kazansa ve diktatörlük
bir yenilgiye uğratılsa bile, demokratik bir toplumun kurulması demokrasinin
demokratik bir anlayışının toplumda genel kabul görmesiyle mümkün olabilir.
Bu nedenle bu #HAYIR çalışmaları bağlamında demokrasi
konusundaki kavram kargaşasına bir ölçüde olsun son verebilmek için bir seri
yazılar yazmak gerekecektir.
Bu nedenle, önce Demokrasi’nin Politik (Hukuki) ve
Sosyolojik anlamlarını ayırıp, bu konuda bir temel açıklık getirmek önemlidir.
Bu temel olmadan demokrasi üzerine her söz havada kalmaya mahkumdur.
Dinlemek İçin Yazılar - “Terörist”,- “Terör Örgütü”, “Terörist Başı”, “FETÖ” Gibi Kavramların Bir Terör Aracı Olarak Kullanımı
Yazıların okunmuş ve sesli olarak dinlenebilir versiyonları. İndirilerek veya online olarak dinlenebilir.
20 Şubat 2017 Pazartesi
Çok Önemli - Kılıçdaroğlu, Erdoğan ve Bahçeli’nin Gizli Buluşması
Mardin
– Nusaybin – Kuruköy - Xerabê Bava
Kuruköy, Kuruköy, Kuruköy, Kuruköy, Kuruköy (Xerabê Bava)
*
Böyle bir buluşma oldu mu, var mı, yok mu bilmem.
Zaten politika gizli sırları açığa çıkararak yapılmaz.
Gören göz için her şey apaçıktır.
Yukarıda isimleri sıralanan zevatın, bu memleketin Kürt yurttaşlarının yaşama hakkına, en temel haklarına yapılan saldırılar karşısında bir ölüm suskunluğuyla ittifak ettiklerini görmek için buluşup buluşmadıklarının önemi yoktur.
Yukarıda isimleri sıralanan zevatın, bu memleketin Kürt yurttaşlarının yaşama hakkına, en temel haklarına yapılan saldırılar karşısında bir ölüm suskunluğuyla ittifak ettiklerini görmek için buluşup buluşmadıklarının önemi yoktur.
Aynı suskunlukta buluşuyorlar zaten.
*
Bir cinayet işleniyor sesiniz kısılmış, kimseye bir şey
duyuramıyorsunuz.
“Yüreklerin kulakları sağır,
Bağır bağır bağırıyorum”
demiş şair.
Ne mutlu ona ki, bağırabiliyormuş. Bağıramıyoruz bile. Sesimiz
kısılmış, ağımız bağlanmış.
19 Şubat 2017 Pazar
#HAYIR, Emek, Sınıf, Din ve Marksizm
Marksizm denince hemen herkesin aklına “Emek”, “Sınıf” ve
“Sınıf Mücadelesi” kavramları gelir.
“Emek” toplumun maddi ekonomik temelinin gidişini açıklayan
en temel kavram; “Sınıf” ve “Sınıflar mücadelesi” de tarihin ve toplumun temel
hareket yasasını açıklayan Marksizm’in temel kavramları olarak kabul edilir.
Marksizm’le özdeşleşmiş “Komünist
Manifesto”nun ilk satırları, “Bugüne
kadarki tüm toplum tarihi, sınıf mücadeleleri tarihidir. Özgür ile köle,
patrisyen ile pleb, senyör ile serf, lonca ustası ile çırak, kısacası, ezen ile
ezilen, birbiriyle sürekli bir karşıtlık içinde bulunmuş, birbirine karşı gizli
ya da açık kesintisiz bir mücadele sürdürmüş, bu mücadele ya tüm toplum
yapısının devrimci bir dönüşümüyle, ya da mücadele eden sınıfların hep birlikte
çöküşüyle sonuçlanmıştır.” diye başladığı için, Marksistler de, Marksist
olmayanlar ve Marksizm’in düşmanları da, Tarih’i Sınıflar ve Sınıf
Mücadeleleriyle açıklamanın, “Sınıf” ve “Sınıf Mücadelesi” kavramlarına
dayanmanın Marksizm olduğunu düşünmüşler ve savunmuşlardır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)