6 Ocak 2025 Pazartesi

“2024 Yazıları Derlemesi”ni Sunuş


2024 Yılı Yazıları Derlemesi. Epub ve PDF Formatlarıyla. İndirmek için aşağıdaki linki tıklayınız:
https://disk.yandex.com.tr/d/czxijZk4krUBTQ
*
Sunuş
Bu kitapta 2024 yılı boyunca yazdığım yazılar yer almaktadır. 

2024 yılını, yazma bakımından pek verimli geçiremedim.

Ama bunun nedeni okumaya daha büyük ağırlık vermekti.

Bu derlemenin başında yer alan “Marksizmin Yeniden İnşası’nda Nerede kalmıştık?” başlıklı, yazıda böyle olacağını öngörmüş ve nedenlerini de açıklamıştım.

Okumalar yapmam gereken çok geniş bir spektrum vardı ve bunların çoğunda da sıfırdan başlamak durumunda sayılırdım.

Okumalar biraz dağınık, oradan oraya, konudan konuya atlamalar biçiminde gerçekleşti.

Pek verimli olduğunu da söyleyemem.

Ama çok yabancı olduğum birçok konuda, az çok fikir sahibi olmak gibi bir yan ürünü oldu.

En azından neyin nerede olduğunu, neleri nerede aramam gerektiğini birazcık netliğe kavuşturduğumu sanıyorum.

Eğer sağlığım ve ömrüm elverirse bu okumaların sonuçları da bundan sonraki yazılarda görülebilir.

13 Aralık 2024 Cuma

ABD ve İsrail Suriye'yi Nasıl Yıktı ve Buna Nasıl Barış Diyor?

(Jefferay D. Sachs’ın bu denemesi Common Dreams’ta 12 Aralık 2024 tarihinde yayınlandı.

Jeffrey D. Sachs dünyaca ünlü bir profesördür. Bu metni, Common Dreams sitesinden kopyalayıp https://www.commondreams.org/opinion/us-israel-syria  Google ile Türkçe'ye çevirttim ve kendi Bloğumda ve sosyal medyada paylaşıyorum. ABD ve İsrail'in suç ortağı ve işbirlikçisi Türkiye'dir. Makalede Edoğan ve Obama anlaşması konusunda da ilginç bilgiler var. D. K.)

Romalı tarihçi Tacitus'un ünlü dizeleriyle, "Yıkmak, katletmek, sahte unvanlar altında gasp etmek için imparatorluk diyorlar; çöl yaptıkları yere de barış diyorlar."

Çağımızda çöl yaratıp adına barış diyenler İsrail ve ABD'dir.

11 Aralık 2024 Çarşamba

Enternasyonalizmin İki Farklı ve Zıt Anlamı - Dünya durumu – Ukrayna ve Filistin

 Marksizmin kurucularının her sorunu çözmesi beklenemezdi. Onlar tarih ve toplum biliminin sadece temellerini atmaya çalışmışlar ve bu temellerin de çok küçük bir bölümünü yapabilmişlerdi. Ortada muazzam bir yapılacak işler yığını vardı.

Ancak Marksizm, o ana kadar verili tarih ve bunda çıkan genellemeler ışığında, işçi sınıfının gerekli değişimi yapabilecek bir güç olduğu sonucundan hareketle, bir bilim olarak kaderini işçi sınıfı ve mücadelelerine bağlamıştı.

Dolayısıyla bu çıkarsama da Marksistlerin dikkat, zaman ve enerjilerinin neredeyse tamamını işçi hareketine ve mücadelelerine, bunun stratejik, politik, taktik ve örgütlenmeye ilişkin sorunlarına yöneltmelerine yol açtı. Tabii bunun sonucunda, toplumsal gerçekliğin tümünü anlamaya ve açıklamaya yönelik teorinin tamamlanması ve geliştirilmesi gereken işlerinin ikinci plana düşmesine, ilerde sonra gelecek kuşaklar tarafından geliştirilmek üzere bir kenara bırakılmasına yol açtı.

5 Kasım 2024 Salı

Öcalan’ın Kısa Mesajının ve Tecridin Mantıksal ve Politik Anlamı ve Sonuçları

Bu geç kalmış bir yazıdır. Çünkü Bahçeli’nin çağrısından ve Öcalan’ın mesajından çok sonra tamamlayıp yayınlayabiliyorum.

Ama son gelişmelere, yani yeni kayyum atamaları ve Esenler Belediye başkanına yapılanlar vs., gelişmeler olmadan yazılmış, yani erken bir yazıdır.

Geç kalmanın nedenlerini kısaca açıklayalım.

Teorik çalışmalara devam edebilmek için, politik konularda yazmayı adeta kendime yasaklamama rağmen, Bahçeli’nin bilinen açıklamasından sonra, çeşitli yorumları, sahte hayalleri ve yanlış hüküm ve varsayımları okudukça, “süreç”e ilişkin bir değerlendirme yapmak ve bir şeyler yazmak gerektiği sonucuna ulaştım.

26 Eylül 2024 Perşembe

Fragmanlar (3) “Yeniden İnşa”nın Sorunları Üzerine

Önceki bölümde “Marksizm” ve “Yeniden İnşa”yı, niçin ve ne anlamda kullandığımız üzerine yazdık, ama daha ziyade politik, ideolojik, taktiksel, psikolojik kullanımlar, anlamlar ve vurgular üzerinde durduk.

Ama bunlar işin biçimsel yönüydü, henüz yapılmak istenen işin özüyle, metodolojisiyle ilgisi yoktu.

Olabilecek kimi yanlış anlamalara karşı bir ön alma idiler.

Şimdi ise işin daha temel ve metodolojik yanlarına girmeye çalışalım