24 Mart 2015 Salı

Suphi Nejat’ın (Paramaz Kızılbaş) Anne ve Babasının Açıklaması

Bugün Nejat Ağırnaslı’nın (Paramaz Kızılbaş) anne ve babasının yaptığı bir açıklamayı aktarıyoruz. Mektupta sözü edilen ve eleştirilen anlayış ve davranışlar, bizi de rahatsız ettiği için, bu açıklamanın duyulması ve yayılmasına küçük de olsa bir katkımız olsun.
*
Suphi Nejat Ağırnaslı ( Paramaz Kızılbaş) Üzerine Zorunlu Açıklama!
Nejat'ın sevgili yoldaşları, dostları ve arkadaşları
Nejat bilindiği üzere 2014 yılının Ekim ayının 5'inde Kobane'de YPG saflarında DEAŞ çetelerine karşı savaşırken Miştenur tepesinde vurularak düşmüştü. Nejat'ın ölüm haberi" MLKP şavaşçısı" olarak kamuoyuna duyurulduğunda onun düşünsel ve teorik serüvenini en yakından bilen biz anne ve babası ve başka yoldaşları "MLKP şavaşçısı" açıklamasına itiraz etmiş ve daha cenaze töreni yapılmadan önce iki kez görüşmüş bu tutumlarından vazgeçmelerini istemiştik. Nejat'ın MLKP'li olmadığını, fikirlerinin ve Türkiye soluna yaptığı eleştirilerin muhataplarından birinin de adı geçen parti olduğunu söylemiştik. Ancak herkesin bildiği gibi Nejat'ın cenaze töreni, ölüm haberinin kamuoyunda yankısı sürerken, MLKP 'nin gösterisine dönüştürülerek, Nejat'ın temsil ettiği enternasyonal dayanışmanın daha geniş çevrelere ulaşması bir bakıma "içerilerek" engellenmiştir. 

23 Mart 2015 Pazartesi

Newroz İzlenimleri; Seçimler ve Müftüoğlu’nun Dile Detirdiği Eğilimler

Her yıl Newroz’a gidip Kürt Özgürlük Hareketi’nin son durumu hakkında nicel ve nitel birtakım doğrudan izlenimler edinmeye çalışırım.
Bunlar elbet tamamen öznel gözlem ve değerlendirmelerdir. Bu niteliğini unutmamak gerekir.
Ama yorum ve tepkileri almak ve başkalarının gözlemleriyle karşılaştırmak için bir kapı açmak, bir olanak yaratmak ve daha genel ve daha doğru bir fikir sahibi olmak için yine de izlenimleri yazmak ve paylaşmak gerekiyor kanımca.
*
Newrozlara son yıllarda hep İstanbul’da Kazlıçeşme’de katılıp izleme olanağım oldu.
Kazlıçeşme alanı 170.000 metrekare imiş. Bu alan tamamen dolduğunda, metrekareye bir kişi üzerinden hesaplansa gelen gideni eklenip; tuvalet, satıcı, sahne gibi alanlar düşülse vs. azami 200.000 kişilik bin Newroz olacağı düşünülebilir. Geçen yıl, bu hesapla 200.000 kişilik bir Newroz olduğunu tahmin etmiştik.

22 Mart 2015 Pazar

Birleşik Haziran Hareketi ve Newroz

Aşağıda tam 15 yıl önce Türk Sosyalistlerine ve özellikle ÖDP’ye ilişkin yazılmış birkaç yazı yer alıyor. O yazılarda 15 yıl önceki Newroz ve 1 Mayıs vesileleriyle, Türk sosyalistleri ama özellikle de bugün BHH’nın esas gövdesini oluşturanlardan ÖDP ve çizgisi Newroz ve 1 Mayıs bağlamlarında eleştiriliyor.
Birleşik Haziran Hareketi’nin iki ana damarından biri olan ÖDP’nin, bunca yılda en küçük bir ilerleme bile kat etmediği; Kürt özgürlük hareketine karşı en ince yöntemlerle mücadeleye devam ettiği yazılar okununca apaçık görülüyor.
BHH  ve Bileşenlerinin bugün ne yaptığı ve nasıl bir politika izlediğini görmek ve bunu eleştirmek için ayrı bir yazı yazmaya bile gerek yok.
Bu yazıları okuyarak biraz hafıza tazelemekte yarar var.
Bu vesileyle hala BHH saflarında yer alan; diğer yandan da kişi olarak HDP’ye oy vereceğini söyleyenlere bir çift söz.
Bu çizginizi Birleşik Haziran Hareketininin açık ve net bir çağrısına dönüştürmek için bastırınız. O açık bir tavır almadığı takdirde protesto ediniz ve ondan ayrılınız. Aksi takdirde o politikanın gerçek niteliğinin görünmesini engelleyen basit araçlar olmaktan öteye gidemezsiniz.

20 Mart 2015 Cuma

Öcalan’ın Yarınki Mesajı Üzerine Öngörüler

Yarın, 21 Mart 2015 Cumartesi günü, Diyarbakır’da, Newroz’da Öcalan’ın mesajı okunacak.
Öcalan’ın mesajları çok önemlidir.
Çünkü bunlar sadece Ortadoğu’nun en canlı ve dinamik hareket ve örgütünün liderinin örgütüne ve hareketine yönelik mesajları değildir; aynı zamanda hem genel olarak Türkiye’deki halklara; hem de Ortadoğu’daki halklara; hem de hükümet ve devletlere yönelik mesajlarıdır.
Bunlar bürokratik ve usulden mesajlar değildir; verili durumda taktik bir hamle oldukları kadar ve esas olarak gelecekteki hedefler ve stratejilerin genel bir kanavasını çizerler.
Öcalan’ın okunacak mesajı hakkında hiç bir şey bilmiyoruz
Ancak kanımızca şimdiye kadarki gözlemlerden bazı çıkarsamalar yapmak yine de mümkündür.
Böylece neyi ne kadar tanıdığımızın bir sağlamasını da yapabiliriz.

19 Mart 2015 Perşembe

Tanıl Bora’nın İsmet Demir Üzerine Yazısı ve Düşündürdükleri

Birkaç gün önce, İsmet Demir’in ölüm yıldönümüydü. Aslında anmaları pek sevmem ve özel bir durum yoksa da gitmemeye çalışırım. Anmak gerekiyorsa bunu kendi meşrebimce yapmaya; anmayı bir teorik veya politik çalışmanın bir vesilesi olarak değerlendirmeye çalışırım. Ama anmanın kendisini bir politik eylem olarak gören anmalardan uzak durmaya çalışırım, her zaman bunu başaramasam da.
Yine öyle, İsmet Demir’in ölümünü vesile bilerek İsmet Demir üzerine bir yazı yazıp, yazı içinde, epeydir üzerine düşündüğüm bir konuda yazmayı; işçi sınıfının en alt kesimlerinin mücadelelerinin görünmez ve bilinmeyen sürekliliğe de dikkati çekmeyi düşünüyordum.
Bu bağlamda, neredeyse yarım yüzyıl boyunca, 1960’lara kadar TKP’nin tabanını oluşturan Çingene veya Roman işçiler ve yine bu bağlamda Hikmet Kıvılcımlı; sonra 1950-60’ların Şantiyecileri (ki çoğu Alevi ve Kürt’tü) ve bu bağlamda İsmet Demir ve nihayet bugünün Geri Dönüşüm İşçileri ve bu bağlamda da Mendillioğlu’na doğru; belki kendilerinin bile bilmediği ve farkına varmadığı görünmez bir çizginin; bir “ruh yakınlığı”nın varlığına dikkati çekmek istiyordum.