Bu memlekette yaşayan herkes bilir ki, adına “Seferberlik
Tetkik Kurulu” veya “Özel Savaş Dairesi” veya “Jitem” veya “Ergenekon” denen
“Devrin Devlet”in avadanlığı bir oluşum vardır ve istediği an Türkiye’nin her
yerinde, kimi zaman bozkurt işaretiyle, kimi zaman tekbir sesleriyle, ama her
zaman örgütlü ve yedekte tuttuğu milislerini, şu birkaç gün içinde olduğu gibi,
sokağa çıkarabilir. Hedef aldığı demokratik veya ezilen kesimlerin “can ve mal
güvenliğini” bir anda yok edebilir.
Bir caminin bombalandığı veya bir Atatürk heykelinin
yıkıldığı veya birkaç polisin kurşunlandığı rivayetleri, söylentileri (veya
bizzat yine bunlarca yapılması) bir vesile olur.
Birden bire “dini” veya “milli hisleri” kabaran (Nedense hiç
“demokratik hisleri” kabarmaz. Çünkü bu devletin ve itlerinin böyle hisleri
yoktur) bindirilmiş kıtalar sokakları doldururlar.
Yine bakın, mesaj verilip karşı taraf geri adım atmaya
zorlandıktan veya istenene ulaşıldıktan sonra, her şey tıpkı başladığı gibi bıçakla
kesilmişçesine durulur.