21 Şubat 2017 Salı

Demokrasi ve Özgürlük Niçin Bir Arada Bulunamaz?



Bu referandum bir yandan çoğunluk azınlık; bir yandan kararların kimler tarafından nasıl alınabileceği; haklar üzerine karar alınıp alınamayacağı gibi konuları gündeme taşımış bulunuyor. Bütün bu konular aslında Demokrasi başlığı altında toplanabilir.
Acil olarak #HAYIR dense, çoğunluğu kazansa ve diktatörlük bir yenilgiye uğratılsa bile, demokratik bir toplumun kurulması demokrasinin demokratik bir anlayışının toplumda genel kabul görmesiyle mümkün olabilir.
Bu nedenle bu #HAYIR çalışmaları bağlamında demokrasi konusundaki kavram kargaşasına bir ölçüde olsun son verebilmek için bir seri yazılar yazmak gerekecektir.
Bu nedenle, önce Demokrasi’nin Politik (Hukuki) ve Sosyolojik anlamlarını ayırıp, bu konuda bir temel açıklık getirmek önemlidir. Bu temel olmadan demokrasi üzerine her söz havada kalmaya mahkumdur.

Dinlemek İçin Yazılar - “Terörist”,- “Terör Örgütü”, “Terörist Başı”, “FETÖ” Gibi Kavramların Bir Terör Aracı Olarak Kullanımı

Yazıların okunmuş ve sesli olarak dinlenebilir versiyonları. İndirilerek veya online olarak dinlenebilir.


20 Şubat 2017 Pazartesi

Çok Önemli - Kılıçdaroğlu, Erdoğan ve Bahçeli’nin Gizli Buluşması

MardinNusaybinKuruköy - Xerabê Bava
Kuruköy, Kuruköy, Kuruköy, Kuruköy, Kuruköy (Xerabê Bava)
*
Böyle bir buluşma oldu mu, var mı, yok mu bilmem.
Zaten politika gizli sırları açığa çıkararak yapılmaz.
Gören göz için her şey apaçıktır.
Yukarıda isimleri sıralanan zevatın, bu memleketin Kürt yurttaşlarının yaşama hakkına, en temel haklarına yapılan saldırılar karşısında bir ölüm suskunluğuyla ittifak ettiklerini görmek için buluşup buluşmadıklarının önemi yoktur.
Aynı suskunlukta buluşuyorlar zaten.
*
Bir cinayet işleniyor sesiniz kısılmış, kimseye bir şey duyuramıyorsunuz.
“Yüreklerin kulakları sağır,
Bağır bağır bağırıyorum”
demiş şair.
Ne mutlu ona ki, bağırabiliyormuş. Bağıramıyoruz bile. Sesimiz kısılmış, ağımız bağlanmış.

19 Şubat 2017 Pazar

#HAYIR, Emek, Sınıf, Din ve Marksizm

Marksizm denince hemen herkesin aklına “Emek”, “Sınıf” ve “Sınıf Mücadelesi” kavramları gelir.
“Emek” toplumun maddi ekonomik temelinin gidişini açıklayan en temel kavram; “Sınıf” ve “Sınıflar mücadelesi” de tarihin ve toplumun temel hareket yasasını açıklayan Marksizm’in temel kavramları olarak kabul edilir.
Marksizm’le özdeşleşmiş “Komünist Manifesto”nun ilk satırları, “Bugüne kadarki tüm toplum tarihi, sınıf mücadeleleri tarihidir. Özgür ile köle, patrisyen ile pleb, senyör ile serf, lonca ustası ile çırak, kısacası, ezen ile ezilen, birbiriyle sürekli bir karşıtlık içinde bulunmuş, birbirine karşı gizli ya da açık kesintisiz bir mücadele sürdürmüş, bu mücadele ya tüm toplum yapısının devrimci bir dönüşümüyle, ya da mücadele eden sınıfların hep birlikte çöküşüyle sonuçlanmıştır.” diye başladığı için, Marksistler de, Marksist olmayanlar ve Marksizm’in düşmanları da, Tarih’i Sınıflar ve Sınıf Mücadeleleriyle açıklamanın, “Sınıf” ve “Sınıf Mücadelesi” kavramlarına dayanmanın Marksizm olduğunu düşünmüşler ve savunmuşlardır.