Aslında askeri olmaktan ziyade politik ve sembolik anlamı
dolayısıyla önemli olan, Peşmergelerin Türkiye toprakları üzerinden, tezahürat
nedeniyle, “6 saatlik yolu 16 saatte
alarak” Suruç’a gelişleri bir dönüm noktası veya “kırılma noktası”dır.
Dönüm veya kırılma noktalarında, var olan güçler ve
hedefleri üzerine bir “durum
değerlendirmesi” yapmak gerekir.
Bu dönüm noktasını mümkün kılan, her şeyden önce PKK’nın
Ortadoğu’da bir güç olarak aniden öne fırlamasıydı. Elbette bu öne fırlama,
uzun yıllar süren bir birikim ve mücadelenin ürünüydü.
Örneğin PKK’nın ideolojisinde ve pratiğinde tüm dillerden
insanların eşitliği vurguları olmasaydı; PKK gerçekten dinler ve inançlar
karşısında tarafsız olmasaydı, IŞİD’in Ezidilere, Türkmenlere ve diğer illerden
dinlerden insanlara yönelik saldırıları karşısında böyle aktif ve uyanık bir
çaba göstermesi, böylesine az güçlerle böylesine büyük başarılara imza atması
beklenemezdi.