Forumlar - Parklar
- Dayanışmalar Listesi
“Gezi’nin
Bakiyesi” toplantısında gelen bilgilerle Güncellendi
(20.04.2014
– Veriyon: 02)
Bu listede
düzeltilecek, eklenek veya çıkarılacak olanları (forumların şu andaki
katılımcıları, aktif olup olmadıkları vs. hakkındaki bilgileri) lütfen demiraltona@gmail.com
adresine bildiriniz.
Bu listeyi
düzenli olarak, mümkünse her hafta aktüalize edip ayrıca yeni bilgilerle
(Logoları, toplantı günleri, katılımcı sayıları, adresleri vs.)
zenginleştirmeye ve genişletmeye çalışacağız.
|
||||
Şehir
|
İsim
|
Facebook veya Sayfa Adresi
|
Twitter Adresi
|
|
Adana
|
Adana
Park Forumu
|
|||
Adana
|
Atatürk
Parkı Forumu
|
|||
Ankara
|
Anıtpark
Forumu
|
|||
Ankara
|
Ankara
Forumları
|
|||
Ankara
|
Atatürk
Orman Çiftliği Halk meclisi
|
|||
Ankara
|
Bahçelievler
Anıt Park Forum
|
|
||
Ankara
|
Başkent
Dayanışması
|
|||
Ankara
|
Çayyolu
Üçfidan Forumu
|
|||
Ankara
|
Dikmen
Halk Meclisi
|
|||
Ankara
|
Eryaman
Direniş Forumu
|
|||
Ankara
|
Keçiören
Dayanışması
|
|||
Bolu
|
Bolu
Dayanışması
|
21 Nisan 2014 Pazartesi
Forumlar - Parklar - Dayanışmalar Listesi “Gezi’nin Bakiyesi” toplantısında gelen bilgilerle Güncellendi
19 Nisan 2014 Cumartesi
“Gezi’nin Bakiyesi” İçin Tartışmaya Katkı – Forumlar Listesi ve İki Yazı
Bu hafta sonu, yani yarın, Acıbadem, Caferağa, Özgürlük
Parkı, Göztepe, Yoğurtçu ve Yeldiğirmeni Dayanışma ve Forumlarının Don Kişot
Evi’nde “Gezi’nin Bakiyesi, Forumlar,
Dayanışmalar ve İşgaller” başlıklı “Çalıştay-Forum”u
var. Toplantı saat 11.00’den 15.00’e kadar sürecek.
Bu toplantı niceliğinden öte niteliğiyle önemlidir.
Cünkü ilk kez Gezi’nin Kalıntıları (Bakiyeleri) Gezi ve
kendileri üzerine sesli düşünüp tartışmaya başlayacaklar; bu tartışmayı örgütlemeyi
deneyecekler.
Ayrıca şu açıdan da önemlidir. Geziden kalan Forum, Dayanışma
ve Meclisler’in çoğu fiilen işlemez veya katılımın neredeyse sıfıra indiği bir
manzara sunmaktadır. Bu toplantının tertipleyicisi olan dört Forum ise, Gezi’nin
ruhunun bir mum ışığı gibi de olsa hala yaşadığı ve yaşatmaya çalışıldığı; hala
bir canlılık ve dinamizm gösteren çok az sayıda kalmış forumlardan Anadolu
yakasındaki dördüdürler.
Gezi günlerinde Beşiktaş ve Kadıköy’ün o günlerdeki öncü ve
yönlendirici rolünü hatırlayanlar, kadıköy’ün de esas olarak Yoğurtçu Parkı’da
toplandığını hatırlmayacakladır. İşte bu dört forum bir bakıma Yoğurtçu’nun
kalıtılarıdırlar.
Üç Başlık belirlenmiş ve üç Forumda ele alınacak.
18 Nisan 2014 Cuma
“Vicdani Red” Panelinde Siyaset, Örgütlenme ve Militarizm Üzerine
(Bu
metin, Cezayir’de yapılan “Vicdani Red,
mecburi askerlik, askeri yargı, TCK 318 ve Militarizm/Anti-militarizm bilmek
sormak istediğiniz her şey” başlıklı panelde zaman darlığı nedeniyle kısaca
yapılmaya çalışılmış sunumun daha geniş
ve gözden geçirilmiş biçimidir. 18.04.2014)
Yanlış Anlaşılmaya Karşı Ön Açıklama
Aşağıda söyleyeceklerimin yanlış anlaşılmamasını dilerim.
Amacım sadece yaptıklarımıza biraz daha geniş ve tarihsel
çerçeveden bakmayı sağlamaktır. Tarihsel anlamını bilerek geniş bir
perspektiften bakış, bizleri büyük beklentilerden ve hayal kırıklıklarından korur.
Daha az umutlu ve beklentili, daha kanaatkâr, yenilgiler karşısında daha az daha
az yılgınlığa ve umutsuzluğa kapılan; başarıların yol açtığı hiç beklenmeyen
sonuçlar karşısında da hayal kırıklığı yaşamayan; daha uzun soluklu bir
mücadele yürütmemizi sağlar.
17 Nisan 2014 Perşembe
Marksizm 2014’ten İzlenimler ve Terry Eagleton’un Konuşması Üzerine Notlar
Aslında Marksizm’in ve sosyalist hareketin sorunlarını değil
de Türkiye’deki demokrasi mücadelesinin kimi sorunlarını tartışmaya yönelik; Marksistlerden
ziyade liberallerin tartıştığı; ama adı hala Marksist geçmişin bir kalıntısı
olarak (kuyruk sokumu ya da kör bağırsak gibi) Marksizm olmaya devam eden, Devrici
Sosyalist İşçi Partisi’nin (DSİP) her yıl örgütlediği Marksizm etkinliğinin bu
yılki “en baba” konuşmacısı Terry Eagleton’du.
Bu “en baba” sözü kimseyi kızdırmasın.
Zamane ruhunun her şeye sinmişliği, zamane ruhuna en karşı
olduğunu düşünenlerin bile davranışlarında görülüyor ve onlar bu zamane ruhunun
taşıyıcıları olmaktan kurtulamıyorlar.
Sosyalizmin ruhundaki eşitlikçiliğin bir ritüel olarak bile
unutulduğu ve yok olduğu bir dünyada yaşıyoruz.
Örneğin HDP kongresinde protokol diye bir şey var. Adı
bilinenler ve vekiller en önde kendilerine ayrılmış yerlerde oturuyor;
konuşmacılar olarak sıradan bir üye gibi sıraya girip söz hakkı almadan
protokolde önceden uzun konuşmalar yapıyorlar ve bu hiç kimseyi rahatsız
etmiyor.
Aynı durumun bir başka versiyonu Marksizm 2014’ün afişinde
de görülebilir. En üstte “en baba” harflerle Terry Eagleton, Alex Callinicos ve Sırrı S. Önder, sonra daha küçükçe
harflerle Ahmet Ümit falan; ondan sonra da giderek küçülen harf sırasıyla diğer
konuşmacılar.
16 Nisan 2014 Çarşamba
1 Mayıs İçin Yel Değirmeni Don Kişot’ta Yapılmış Bir Öneri
14 Nisan’daki olağan Yel Değirmeni Don Kişot’ta yapılan Pazartesi
Forumu’nda gündem maddelerinden birisi 1 Mayıs idi. Orada söz alarak özetle
şunları söylemeye çalıştım.
1 Mayıs, Taksim’de yapmanın kendi başına bir hedef haline geldiği bir mücadele olarak kalıyor.
Taksim’in yasaklanması dolayısıyla da çatışmalar ve/veya Hükümet’i istifaya
çağıran bir etkinlik olarak kalıyor.
Bu da, hem Türkiye’deki genel
demokrasi mücadelesi açısından; hem de genel olarak işçi hareketi ve 1 Mayıs’ın gelenekleri ve anlamı açısından son derece yanlış, etkisiz bir konumlanmaya,
bir tuzağa düşmeye yol açıyor.
Çünkü bu biçimler ve konumlanışlar içinde, sosyalistler toplumun
önünde yeni ufuklar açmıyor, var olan çatışmaların tuzağı içinde boğuluyor.
Öncelikle bu tarz politika yapma anlayışından uzaklaşmak
gerekiyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)