(Son yazıyı 10 Ocak’ta
yazmışız. Bugün 13 Şubat. Bir ayı aşkın bir süre geçmiş. Aslında artık günlük
politik gelişmeler üzerine yorumlardan ziyade uzun vadeli, kalıcı bazı kitap
çalışmalarına girmeyi planlıyordum. Ama öyle görülüyor ki en azından
Haziran’daki seçimlere kadar bu mümkün olmayacak. En çok tartışılan ve
konuşulan konudan başlayalım.)
Yüzde 9,8 aldıktan sonra HDP’nin parti olarak girmemesi, kendini
inkâr olurdu.
Ayrıca Özgürlük Hareketi hedeflerini Tüm Ortadoğu’daki gelişmelere
göre belirleme durumundadır. Türkiye’deki gelişmeleri de Ortadoğu bağlamında
almak durumundadır. Bu hareket stratejisini ufku AKP’yi engellemekten öte bir
şey görmeyenlerin perspektifiyle strateji ve taktiklerini belirleyemez ve
belirlememelidir.
Parti olarak katılma Kürt Özgürlük Hareketine öncelikle, kendi
rezervlerini harekete geçirme olanağını sunar ve bunun gerekliliğini dayatır.