13 Şubat 2015 Cuma

Seçimler ve HDP

(Son yazıyı 10 Ocak’ta yazmışız. Bugün 13 Şubat. Bir ayı aşkın bir süre geçmiş. Aslında artık günlük politik gelişmeler üzerine yorumlardan ziyade uzun vadeli, kalıcı bazı kitap çalışmalarına girmeyi planlıyordum. Ama öyle görülüyor ki en azından Haziran’daki seçimlere kadar bu mümkün olmayacak. En çok tartışılan ve konuşulan konudan başlayalım.)
Yüzde 9,8 aldıktan sonra HDP’nin parti olarak girmemesi, kendini inkâr olurdu.
Ayrıca Özgürlük Hareketi hedeflerini Tüm Ortadoğu’daki gelişmelere göre belirleme durumundadır. Türkiye’deki gelişmeleri de Ortadoğu bağlamında almak durumundadır. Bu hareket stratejisini ufku AKP’yi engellemekten öte bir şey görmeyenlerin perspektifiyle strateji ve taktiklerini belirleyemez ve belirlememelidir.
Parti olarak katılma Kürt Özgürlük Hareketine öncelikle, kendi rezervlerini harekete geçirme olanağını sunar ve bunun gerekliliğini dayatır.

Mısır Devrimi Yazıları (Uzaktan Yorumlar)



(Kitap PDF, EPUB ve MOBI formatlarında şuradan indirilebilir: https://yadi.sk/d/xzcGWDAEeeA5D )


Sunuş

 Mısır’da tahrir alanında ayaklanma başladığında El Cezire’nin Tahrir (Kurtuluş) alanını gösteren internet yayını üzerinden ve yayınlardan izlemeye çalışarak, kimi zaman saaati ve dakikasıyla izlediklerimizi yorumlamaya çalıştık. Elbette bu yazılar olaşların gelişimi üzerinde bir etkide bulunamazdı, ama bir devrimci olarak çok sınırlı verilerle bile olayların akışını anlamlandırabilmenin, değerlendirebilmenin ve öngörülerde bulunup bir diriş geliştirebilmenin örneklerini sunmaya çalıştık. Bir tür deney gibiydiler.
Yazılar aşağıda, okununca çok kısıtlı bilgiye ve neredeyse dakkası dakikasına yorumlar yapmamıza rağmen çok büyük bir yanılgı yoktur. Aksine olayların alacağı biçim önceden görülmüştür. Ordu’nun en azından tarafsızlığı ile devrime biraz ebelik yapar gibi olmasının, ilerde bu devrimin en büyük zaafı olacağını öngörmüştük.
Diğer yandan Müslüman (Alandan gelen Allahu ekber sesleri) ve Mısır milliyetçisi (Mısır Bayrakları) niteliğinin onun en büyük zaafı olduğu da öngörülüyordu.

10 Ocak 2015 Cumartesi

Arianne İpliği

Şu olaylar mahşerinde yol bulmak, Minotaur’un yaşadığı mağaradan çıkmaktan daha zor değildir.
Sadece biraz hafıza tazelemek yeter.
Alfabeden başlayalım.
1)      İnsanların varlıklarını düşünceleri değil; düşüncelerini varlıkları belirler.” Bunu daha açık, net ve günümüz olaylarını anlamaya daha uygun olarak şöyle formüle edebiliriz: toplumda durumu ve çıkarları farklı insan grupları vardır. Bunların düşünce ve davranışlarını her şeyden önce bu konum ve çıkarlar belirler.
2)      Eğer insan çıkarlarına aykırı olursa matematik aksiyomlar bile tartışma konusu olur.” Yani insanların şu veya bu “ideoloji” veya “dinden” veya “bilimden” olması,  konum ve çıkarını, o ideoloji, bilim, din vs. içinde artiküle etmeyi, gerekçelendirmeyi, rasyonel ve ahlaki göstermeyi, savunmayı ve bunun için bir sistem kurmayı engellemez.

8 Ocak 2015 Perşembe

Paris, Kobane, İstanbul

Paris, gelişmiş zengin ülkelerdir, Avrupa’dır, Amerika’dır.
Kobane, Kürt Özgürlük Hareketidir ve Ortadoğu’dur.
İstanbul, Türkiye’nin gizli başkenti; ekonomi ve kültürün merkezi, ama her şeyden önce Ortadoğu’daki en büyük ve yoğun işçi sınıfının bulunduğu şehirdir.
Ve şehirler modern toplumun sinir merkezleri, düğümleridir.
Nasıl bir ülkeye piyade girmeden o ülke ele geçirilmiş sayılmazsa; kırlara ve dağlara egemen olmak yetmez; büyük şehirler feth edilmediği sürece zafer kazanılmış olamaz. Büyük şehre girmek, hatta onu ele geçirmek bile onu feth etmek değildir. Şehirler kendilerini feth edenleri feth ederler. Osmanlı ya da Fatih İstanbul’u değil; İstanbul Osmanlı’yı ya da Fatih’i feth etti. Bir tarihte Amerika’ya karşı zafer kazanan Vietkong ve Kuzey Vietnam’ın Saygon’u aslında hiçbir zaman feth edemediğini okumuştum. Sonunda Saygon Vietnam’ı feth etti.

7 Ocak 2015 Çarşamba

1985’te Avrupa’da Çıkan Ne Yapmalı Dergisinin Birinci Sayısında Çıkan Yazılar

1984 yılında Avrupa’da sürgün yaşamına başaldığımazda oradaki Türkiyeli göçmen işçilere yönelik çalışmalarımız olmuştu. Bu çerçevede üç sayı çıkabilen Ne Yapmalı adlı bir dergi çıkarmış ve bu derginin telif yazılarının neredeyse hepsini, değişik imzalarla yazmıştık.
Aradan neredeyse otuz yıl geçti. Bu yazılar hem sosyalist hareketin Avrupa’daki tarihine ilişkin bir belgedirler; hem de bizim entelektüel evrimimizin bir noktasını işaretlerler. Ama aynı zamanda okunduğunda görüleceği gibi, temelde yanlış değildirler ve hala belli bir güncelliği içerirler.
Bu birinci sayıdaki yazılarımızın başlıkları şunlardır:
·         Çıkarken
·         Enternasyonalizm Nedir?
Aşağıda bu yazılar yer alıyor. Bu yazılarımızın yer aldığı Ne Yapmalı’nın birinci sayısı hem PDF hem de EPUB formatıyla şu adresten indirilebilir: https://yadi.sk/d/jAa64uHhdpTE3
Bu sayıda ayrıca Ernest Mandel ve Daniel Ben Said’in Ernst Bloch’un “Umut İlkesi” kitabı bağlamında çok önemli iki yazısı da bulunmaktadır. Bu yazılar eklerden veya indirilen dosyalardan okunabilir.
Demir Küçükaydın
07 Ocak 2015 Çarşamba