Şu an saat 03.08.
Bir kaç saatten beri Türkiye'de çok önemli gelişmeler yaşanmaya başladı.
1) Mecliste başta HDP milletvekilleri olmak üzere muhalefet güvenlik yasası denen polis devleti yasasına direniyor, oturma grevi yapıyorlar ve sloganlar atıyorlar. KESK de çağrı yaptı. Vekilleri yalnız bırakmayıp Türkiye'nin her yerinde oturma ve protesto gösterileri yapılmalı.
2) Kobani'de. Gelen haberlerden çıkarabildiğimiz kadarıyla Türk devletinin ordu birlikleri YPG ile anlaşarak ve YPG'nin kontrolü ve desteğinde Süleyman Şah Türbesine doğru harekete geçmiş durumda. Bir askerin öldüğü haberi aşağı yukarı kesinleşmiş bulunuyor. Aynı saatlerde ve yerde YPG ile IŞİD arasında çok sert çatışmaların olduğu; Diyarbakır'dan sürekli uçakların havalandığı bilgisi var.
Bu durumda yarın herkes en yakınındakilere haber verip meydanlara yığılmalı ve oturma eylemine başlamalı.
Şu an hiç bir zaman olamayacak istisnai bir korelasyon oluşmuş durumda. MHP ve CHP meclisteki direnişinde HDP'nin yanında yer alıyorlar. Türk ordusu, YPG'nin izni ve desteği ile IŞİD tarafından kuşatılmış askerlerini kurtarmaya gidiyor.
Eğer Gezi'de olduğu gibi geniş kitleler sokaklara çıkarsa, Türkiye'de gerçek bir devrimci durum oluşabilir.
O olmasa bile en azından bu yasanın geçmesi engellenir ve aynı zamanda Erdoğan ilk yenilgisini tadabilir. Bu bütün politik atmosferi kökünden değiştirir.
Artık yüzde onu aşmak bile eskimiş ve küçük hedefler haline gelir.
22. Şubat 2015 - 03.21
22 Şubat 2015 Pazar
20 Şubat 2015 Cuma
Gezi’nin Ruhu, Nuh Köklü’nün Öldürülmesi ve Programsızlık
Ne Köklü, ne Özgecan ne de diğer cinayetlerin ardındaki
gerçek ilişkiler, temeldeki nedenler üzerinde hiç durulmuyor. Hukuk zaten tanımı
ve doğası gereği nedenlerle ilgilenmez; nasıllara bakar. Medya’dan bunu
beklemek, ölü gözünden yaş beklemektir. Medyanın işi ön önemliyi en önemsiz; en
önemsizi en önemli göstermektir.
Örneğin Özgecan Cinayeti’ni yapanların davranışlarının, ardındaki
ilişkilerin hiçbir incelemesi yok. Ama ciddi bir inceleme’de Türkiye’deki devletin
yapısına ve nasıl çalıştığına ilişkin tüm pislikleri ortaya çıkaracaktır.
Örneğin Özgecan’ın katilleri, Devletin Faşistlere desteği, Kürdistan’daki Savaş
vs. bağlantılarını hiç araştıran yok. Araştırılma muhakkak bu bağlantılar
ortaya çıkar. Hiç şaşmaz. Bunun ipuçlarını, bu konularla hiç ilgisizmiş gibi görünen
Köklü cinayetinde görelim.
18 Şubat 2015 Çarşamba
Nuh Köklü’nün Öldürülmesi = HDP’li Kadın Vekillere Saldırı = Özgecan Cinayeti
“Yeldeğirmeni Dayanışması'ndan dostlarıyla
Yeldeğirmeni'nde bir kafe açmak istiyordu Nuh, ben de orada yemek yapacaktım,
birlikte mutluluk yaratacaktık, başka türlü bir şey yaratacaktık...
Eski "askı" sistemini getirecektik
kafemize... Yemek yiyenler bir de "askı"ya para bırakacaklardı parası
olmayanlar da yemek yiyebilsinler diye... Mekân olarak bizim de
"askı"larımız olacaktı... Kobane için, sokak çocukları için, şiddet
mağduru kadınlar için...
Rüyalarımız vardı...
Sevdiği bir kadın vardı, onu çok seven...
Canım arkadaşım bir kadın...
Kartopu oynarken öldürüldü, kartopu oynarken
o güzel kalbinden bıçaklandı...
Ölürken son sözü: "Ne olur bu bir rüya
olsun.." olmuş Nuh un...
Ne olur bu bir rüya olsun...
İçim parçalanıyor...
Arkadaşı R. Mine’nin Facebook Paylaşımı’ndan
15 Şubat 2015 Pazar
16 Yıl Önce Bugün Öcalan Kaçırılmıştı
16 Yıl Önce bugün Öcalan Kaçırılmıştı ve herkes Öcalan’ın ve
Kürt hareketinin bittiğinden söz ediyor; ondan uzak duruyordu. Bugün ise
gelinen yer ortada. Biz ise o zamanlar günü gününe, hatta saati saatine
yazdıklarımızda bugün olacakları öngörüyorduk.
Öcalan’ın kaçırılışının veya “Komplo”nun bu yılında o zaman
yazdıklarımızdan yaptığımız bir derlemeyi tekrar yayınlıyoruz.
Aşağıda ilk yayınlamamızın sunuşunu ve Öcalan’ın kaçırıldığı
saatlerde yazdığılız yazıyı bir fikir vermek üzere koyuyoruz.
Kitabın tamamını ücretsiz olarak aşağıdaki köprüden EPUB,
MOBİ, PDF formatlarıyla indirebilirsiniz. Bilgisayarınızda, tabletinizde veya
e-kitap okuyucunuzda okuyabilirsiniz.
https://yadi.sk/d/k3PlQbfhegUQX
https://yadi.sk/d/k3PlQbfhegUQX
13 Şubat 2015 Cuma
Seçimler ve HDP
(Son yazıyı 10 Ocak’ta
yazmışız. Bugün 13 Şubat. Bir ayı aşkın bir süre geçmiş. Aslında artık günlük
politik gelişmeler üzerine yorumlardan ziyade uzun vadeli, kalıcı bazı kitap
çalışmalarına girmeyi planlıyordum. Ama öyle görülüyor ki en azından
Haziran’daki seçimlere kadar bu mümkün olmayacak. En çok tartışılan ve
konuşulan konudan başlayalım.)
Yüzde 9,8 aldıktan sonra HDP’nin parti olarak girmemesi, kendini
inkâr olurdu.
Ayrıca Özgürlük Hareketi hedeflerini Tüm Ortadoğu’daki gelişmelere
göre belirleme durumundadır. Türkiye’deki gelişmeleri de Ortadoğu bağlamında
almak durumundadır. Bu hareket stratejisini ufku AKP’yi engellemekten öte bir
şey görmeyenlerin perspektifiyle strateji ve taktiklerini belirleyemez ve
belirlememelidir.
Parti olarak katılma Kürt Özgürlük Hareketine öncelikle, kendi
rezervlerini harekete geçirme olanağını sunar ve bunun gerekliliğini dayatır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)