İsmail Beşikçi “Kürt Sorunu”na hangi yöntemle yaklaşıyorsa, aynı yöntemle Aleviler ve Alevilik sorununa da yaklaşmaktadır. 2004 yılında yazdığımız koca bir kitapta bunu ayrıntılı olarak analiz edip göstermiştik.
Aslında orada Beşikçi’nin bir Bilim Adamı olmadığını, bir dindar, bir Teolog ve Ahlak Zabıtası olduğunu da göstermiştik.
Ancak bu kitabı ve yazıları sadece Beşikçi değil; Kürtler değil Aleviler de görmezden geldi.
Bu görmezden gelişin ardında demokrat olmamak; Kürt ve Alevi milliyetçisi olmak vardır. (Evet “Alevi Milliyetçisi” de olur. Politik olanın Alevilikle de tanımlanmasını istemek, yani devletin Aleviliği tanımasını istemek özünde Alevi Milliyetçiliğidir. Ama milliyetçiler milliyetçiliğin ne olduğunu anlayamayacaklarından bunun da bir milliyetçilik olduğunu anlayamazlar.)