Bugün Gezi’nin birinci yılı.
Taksim Dayanışma’nın Çağrısı: Taksimdeyiz (“Alanlardayız”).
Eğer bir mucize olmaz ise, 1 Mayıs’ın ikinci bir versiyonu
olur. Gezi’nin esas kitlesi oraya gelmeyecektir.
Örgütlü gruplardan veya onlarla ilgili insanların
oluşturduğu bir kitle gelir. Her zaman olduğu gibi, Polis’in vahşi şiddeti ve gazla
geri püskürtülüp dağıtılır. Moraller daha bozulmuş; sonraki protestolara
gelecekler daha azalmış olarak biter.
Dün akşam Kadıköy’deki forumların buluşması vardı, “ne
yapalım” diye.
Birçok konuşmacı, Çağrı zaten yapılmış, giden gider ve ister
istemez gidilir; ama bu çerçevede daha iyi neler yapılabilir; gidiş nasıl
örgütlenebilir; orada nasıl olsa gazı yiyip alana giremeyeceğiz ama en azından
nasıl dönülür; Gezi bir günlük bir süreç değil, iki haftalık bir dönemdi. İki
hafta neler yapılabilir? Bari bunlara kafa yoralım anlamında konuşmalar yaptı.