Dün İstanbul Forumları’nın Yoğurtçu Parkı’nda Soma’daki
katliamı ele alan ortak forumu vardı. Bu vesileyle parklara dönüş yapılmış
olacaktı.
Dün sabah, erken kalkıp “Parklara
Dönerken – Forumlar ve Soma” yazısını bitirdikten sonra Forum’un yapılacağı
Yoğurtçu Parkı’na gittim. Forum bir saat geç, 14.00’te başladı.
Sanki bunca eleştiri ve öneri yapılmamış gibi birileri bir
yerlerde karar verip “Ağlama duvarı” yöntemiyle forum yaptı. Hiç olmazsa forumu
hangi yöntemle yapalım deyip bizzat foruma gelenlere sorabilirlerdi. Böylesine
en basit ve sıradan bir demokratik geleneğin bile olmadığı yerde ne olabilirdi
ki? Gelenlerin dağınıklığı ve örgütsüzlüğü bir “Hazırlık Komitesi” veya “Gezi
Forumları Dayanışması”nın böyle belirlemesine olanak tanıyordu. Eğer bu dağınıklığı
gidermek gibi bir amaç olsa, gündemimizin ilk maddesi nasıl bir yöntemle
tartışacağımız ve forum yapacağımız olsun denebilirdi mesela.
“Ağlama Duvarı” yöntemi, insanların sırayla söz alıp iki veya
üç dakika içinde kafalarındakini anlatmalarıdır. Bir karar, farklı görüş ve
alternatiflerin tartışması, tezlerin veya önerilerin birbiriyle çoğunluğu
kazanmak için mücadelesi gibi hiçbir şey yoktur. Bunların olmadığı yerde her
zaman olan olur: örgütlü ve küçük gruplar yönü belirler.