Türkiye’nin batısı veya Türkler,
Kürdistandaki kadın hareketiyle son yıllarda kadın Milletvekilleri ve “eşbaşkan”larla
tanıştı.
Bir zamanlar burnundan kıl
aldırmayan Türk feministleri şimdi Kürdistan’da yükselen kadın hareketinin
kanatları altına sığınmışlar ve onun ateşiyle ısınıyorlar.
Dünya’nın “Batı”sı ise Kürdistan’daki
yükselen kadın hareketiyle Rojava ve Kobani’de, ellerinde silahlarla IŞİD
çetelerine karşı direnen “modern Amazonlar” imgesiyle karşılaştı.
Her ikisi de büyülenmiş bir biçimde
şaşkınlık içinde bu mucizeye bakıyorlar.
Türk veya Dünya’nın batılı kadınları
için onlarla birlikte bir “selfie” çektirebilmek yakında bir “Politik Turizm”
alanı bile olabilir.
Nedir bu kadınlar? Nereden çıktılar?
Bilim (Marksizm) öngörüdür. Öngörü
ise toplumsal süreçlerin gerisinde olanı; uzun vadeli etki yapanı, derinden
işleyeni görebilmektir. Devrimci politika ise bu derinden işleyen, görünmeyen
süreçlere göre doğru (ezilenlerden yana) bir pozisyon alabilmektir.