1 Temmuz 2024 Pazartesi

Latife Fegan’ın Anıları “Yazmasaydım Olmazdı” Üzerine Yazmasaydım Olmazdı

11 Eylül 2020 tarihinde Ragıp Zarakol’dan bir mail gelmişti:

“Aramızda kalsın... Latife’nin anılarını basıyorum... arka kapak icin 6 satırı gecmeyen kısa bir şey yazar mısın?”

Ben de şu cevabı vermiştim:

“(…) Fakat ben Latife'nin anılarını okumadım. Sadece bazı konuşmalarımız olmuştu ve bir de ilk taslağını yazmaya başladığında biraz okumuştum. Sonra değiştirmiş olmalı. Çünkü iyi bulmamış ve bunu kendisine belirtmiştim. Dolayısıyla yazacağım kısa yazı biraz körleme atış olur.”

Bunun üzerine Ragıp da:

“Senden o zaman kitap çıktıktan sonra yazı bekliyorum.” diye yazmıştı.

Ben de yazma sözü vermiştim.

Latife Fegan’ın “Yazmasaydım Olmazdı” başlıklı anıları bundan bir ay kadar sonra Ekim 2020’de yayınlandı.

Şimdi 2021 Ocak ayı

Bu yazı ile Ragıp’a borcumu ödemeye çalışacağım.

*

Ama zaten Ragıp’a borcum olmasaydı da yazardım ve yazacaktım.

Çünkü yıllardır bu anıların yazılmasını bekliyenlerdendim ve yazılmasının teşvikçilerindendim.

Latife Fegan’ın anılarını bir “suç” gibi görenler olacaktır. Ben de onu bu “suçu” işlemeye teşvik ederlerden biriydim. Dolayısıyla “suç işlemeye teşvik”ten suçlu sayılırım. Bu nedenle de suç olarak göreceklere birkaç notum olacak elbette.

Ayrıca Latife Fegan’ın anılarında anlattığı dönemin önemli bir bölümünü ve olayları ya yakından veya uzaktan izlemiştim ya da anlattığı olaylar ve hayatlarla zaman zaman yolum kesişmişti.

24 Haziran 2024 Pazartesi

"Halka Dergi"den Arkadaşlarla Bugünkü Dünya Üzerine Söyleşi

Kuzey Kore’ye ait bir propaganda afişi.

Emperyalizm ka­vramın Hobson or­taya atıyor önce. Rosa Luxemburg’un kavramı ilk ortaya atan kişi olduğu da söyleniyor. Lenin bu kavramı geliştiriyor ve bir tez haline getiriyor. Yani sizce onların tarif ettiğin emperyalizm ile bugünkü emperyal­izm arasında nasıl farklar var? Lenin’in tarif ettiği empery­alizm bugün hâlâ güncel mi sizce?

Evet dediğiniz gibi Hobson ama Lenin esas olarak Hilferding’in dayandığı verilere dayanıyor ve onlardan çıkardığı sonuç ve yorum farklı. Rosa’nınki başka bir bağlam ve soyutlama düzeyi.

31 Mayıs 2024 Cuma

Gezi ve Sonrası Üzerine Değerlendirmeler ve Yayınlarım

 Bugün 2024 yılının 31 Mayıs’ı. Herkes Gezi ile ilgili paylaşımlar yapıyor. Ben de bu vesileyle Gezi ile ilgili yazı, kitap ve derlemelerimi bu vesileyle paylaşayım, belki birileri okur veya okumak üzere indirir diye düşündüm.
(Kitapların Hepsi EPOB ve PDF formatlarıyla şu adresten indirilebilir:
https://disk.yandex.com.tr/d/0ZtffjJxxOmk7g )

Gezi ile ilgili yazı ve yayınlarım şunlardır:

10 Mayıs 2024 Cuma

Norman Finkelstein: Filistin İçin Bir Çoğunluk Oluşturun

 Norman Finkelstein, Gazze’de siyonist devletin yürüttüğü soykırıma en doğru noktadan ve açıkça karşı çıkanlardan bir Yahudi.

Finkelstein 21 Nisan’da Columbia Üniversitesi’ndeki Gazze Dayanışma Kampını ziyaret ettiğinde orada bir konuşma yapıyor. Bu konuşmanın metnini Jacobin’den alıp, DeepL ile Türkçeye çevirip paylaşıyorum.

Konuşma ayrıca şu bakımdan da çok ilgi gekici.

Yazılarımı izleyenler biliyorlardır. Ben de hemen her zaman gerçeği savunmak gerektiğini, birleştirici, katılımı yükseltici sloganlar ve biçimler bulmak, karşı tarafı tecrit etmek gerektiğini söylerim ve örneğin, hiç bir slogan, falama, pankart olmadan sessiz ve her gün yapılacak buluşmaların (eylem olmayan eylemlerin)  Türkiye’deki dengleri değiştirebileceği gibi öneriler yaparım.

Ama çocukluk hastalığıyla malul veya aslında çocukluktan ziyade bürokratik bir beyin kireçlenmesine uğramış , kendi sektinin çıkarından ötesini göremeyen sosyalist grup ve partiler hep bildiklerini okurlar. Hiç kimseye hiç bir şey ifade etmeyen rozet sloganlarla aslında fiilen olmayan politik haklarını kullanmaya kalkarlar. Tabii tecrit olurlar ve polisin şiddeti karşısında yalnız kalırlar.

Aslında geniş bir kitle hareketinin oluşmasının önünde fiilen birer engele dönüşürler. Benzer şekilde en geniş kesimleri birleştirecek, karşı tarafı tecrit edecek taktikleri anlamazlar veya karşı çıkarlar.

Finkelstein de eski bir 68’li olarak çıkardığı bizimkine benzer sonuçları gençlerle, onları kırmadan, üzmeden anlatmaya çalışıyor. Okunmaya değer, özellikle sosyalistler ve sosyalistlerle benzer eğilimler taşıyan politik islamcılar açısından.

Demir Küçükaydın

10 Mayıs 2024 Cuma

1 Mayıs 2024 Çarşamba

Yazarın Kitaplarının Listesi ve Nerelerden İndirilebileceğinin Linkleri

 Yazarın Basılı Olarak Yayınlanmış Kitapları

1976 Kıvılcım Dava Savunması

1976 Emekçi ve Birikim’in Eleştirilerinin Eleştirisi

1978 İşçinin El Kitabı

1989 Birlik mi Rekompazisyon mu? (Ortak)

2004 Tersinden Kemalizm – İsmail Beşikçi Eleştirisi (Alevilik, Din, Bilim ve Politika Üzerine)

2005 Büyük Ortadoğu Projesi ve Sosyalist Strateji (Ortak)

2006 Sosyalizmin Milliyetçilikle İmtihanı (Ortak)

2007 Marksizmin Marksist Eleştirisi

2009 Bir Devrimcinin Teorik ve Politik Otobiyografisi

2010 Geleceği Geçmişten Geçmişi Gelecekten Kurtarmak – Denemeler

2013 Kıvılcımlı Sempozyumu Bildiriler (Ortak)

2013 İsmet Demir – Grevler ve Direnişler Üzerine (Anılar ve Deneyler (Ortak)

2013 Gezi Direnişi Yazıları

2015 Ortadoğu Demokrasi Manifestosu