Bir çöküş geliyor ve bu çürümüş devlet hala gizlilik ve
sindirme peşinde.
Vergileri sayesinde var olduğu yurttaşların kanını emdiği, terörüyle
yıldırdığı, şehit diye kendi emperyal ve faşist emelleri için öldürdüğü yetmiyormuş
gibi şimdi, onları toplu ölümlere hazırlıyor.
Bu sözlerim bir abartma değildir. Aşağıya Almanya’daki bir
hesaba ilişkin haberden en kritik yerin resmini aktarıyorum. Varın Türkiye’yi
siz hesaplayın.
Almanya’da takriben 5000 yoğun bakım yatağı var.
Eğer hastalığın şimdiye kadarki büyüme hızı (%32) sürerse Mart
ayı sonuna varmadan, kapasite aşılmış olacak. Yani insanların bir bölümü ölüme
terk edilecek. (Haberde yok ama bir tanıdığım bazı mahfellerde böyle bir
durumda 80 yaşın üzerindekilere yoğun bakım yapılmama (yani kaderiyle baş başa
bırakma) olasılığının görüşüldüğünü söyledi. Bir süre sonra bu sınır 70’e de
iner çizgiye bakılırsa.)
Eğer şimdi alınan tedbirler hastalığın büyüme hızını %20’ye
düşürürse Nisan ayında kapasite
aşılacak.
Yüzde ona düştüğü takdirde Mayıs’ta aşılacak.
Tabii bu extrapolasyon Hastaların %2,5 oranının yoğum bakım
gerektireceği varsayımına dayanıyor. Bu oran Çin’de %5 idi. İtalya’da %8
Şimdi düşünün Türkiye’yi kaç yoğun bakım yatağı var?