27 Mayıs 2014 Salı

Demokrasinin Demokratik Olmayan Bir Tartışması

8 Haziran’da Yoğurtçu Parkı’nda yapılacak “Forum/Çalıştay”da “Özyönetim ve Doğrudan Demokrasi” başlığı altında “Demokrasi” konusu ele alınacak.
Neden bu konu?
Gezi yenilgiye uğradı ve Forumlar bir dağılış sürecine girdi.
Bu “Forum/Çalıştay” aslında bu dağılış ve yenilgilinin nedenleri üzerine bir düşünme ve dağılıştan kurtulma çabasıdır. Yani bu forum/çalıştaylar ve Demokrasi konusunun seçilmesi, kendi üzerine düşünme; İslam’ın “savaşların en kutsalı” dediği “kendi nefsiyle mücadele”; kendi hatalarıyla savaş ve bir özeleştiri girişimidir de aynı zamanda.
Bu başarılı olabilecek midir? Henüz bilmiyoruz ve sonuç henüz hala ortadadır.
Neden?
Çünkü Gezi’nin ve forumların dağılışının nedeni olan yanılgılar, onun bu dağılıştan çıkmasının, nedenlerini anlamasının da önünde bir engel olarak dikilmektedir. Bu durum görülmezse içinde bulunulan fasit daireden çıkma olasılığı da bulunmamaktadır.
Yani ortada eskilerin “fasit daire” dedikleri bir durum vardır. Örneğin yoksul olduğunuz için, sizi yoksulluktan çıkaracak bilgi ve birikiminiz olmadığı için yoksul kalmaya devam edersiniz.

25 Mayıs 2014 Pazar

Aleviler Meydanlara Çıkarken

Bugün İstanbul’da iki miting var. Biri Kadıköy’de Soma’daki maden işçileri katliamını protesto için; diğeri Şişli’de (Ankara Kızılay ve İzmir Basmane Meydanı’nda da) Alevilerin “Yeter Artık” mitingi.
Birincisinin çağırıcısı Sendikalar ve Meslek örgütleriydi; ikincisinin çağırıcısı Alevi örgütleri. Muhtemelen her iki miting de hazırlanışı ve örgütlenişi itibariyle büyük katılımlı, gerçekte var olan potansiyel tepkiyi ifade edici olamayacaklardır.
Çünkü Soma katliamında ölen işçiler için miting yapılacağı önceden bilinmesine rağmen;  onunla birleşme; hedefleri aynı demokratik ve kapsayıcı bir biçimde birleştirmenin yolu aranmadan aynı güne ikinci bir miting koyulması bile daha baştan bir şeylerin yanlış gittiğini gösterir. Alevi hareketinin zaafları bütün muhalif ve demokratik hareketin zaafları olmaktadır.

24 Mayıs 2014 Cumartesi

301 Kara Tabut Önerisi – Fikri Takip

Pazar günü yapılacak miting için yapılan “301 Kara Tabutla Sesiz, Pankartsız Bir Uğurlama” önerisi çok büyük destek görüyor ama zamanın sınırlılığı ve böyle bir öneriyi destekleyen ve beğenenlerin örgütsüzlüğü nedeniyle gerçekleşemeyebilir ama insanlar yaratıcılıklarını koyar son bir çaba gösterirlerse hala gerçekleşebilir. Bunun için gelişmeleri aktarayım.
Aslında fikir bana ait değildi. Evveli gün yürüyüş yaparken bir tanıdığıma rastladım, her zamanki gibi politik gelişmeleri, tekrar ölümlerin başlamasını; bildiğimiz gördüğümüz olayları konuşurken, söz Pazar günü yapılacak mitinge gelince, arkadaş, benim de yeni tanıdığım bir arkadaşının böyle bir fikri olduğundan söz etti. Benim de ilgimi çekti.
Kimi forumlara katılıp faaliyetlerini izleme ve dışarıdan destek olmaya çalışma dışında örgütlü bir insan olmadığımdan doğrusu somut ve pratik bir öneri olarak değil de genel olarak, böyle yaratıcı biçimlere ihtiyaç var anlamında, bir yazıda kullanılabileceğini düşünerek, “bu fikri bir yazımda işleyebilirim dedim bana aktaran arkadaşa.

23 Mayıs 2014 Cuma

Pazar Mitingine Öneri: 301 Kara Tabutla Sesiz, Pankartsız Bir Uğurlama

Türkiye tarihinin en büyük işçi katliamında yitirdiğimiz kardeşlerimiz için, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin ortaklaşa 25 Mayıs Pazar günü saat 12.00’de Kadıköy’de “Kaza Değil Cinayet, Taşeron Ölüm Demektir Yasaklansın” şiarıyla bir miting yapacaktır.
Bu mitinge ilişkin aşağıda bir önerimiz bulunmaktadır. Bunu ilgililerin, örgütlerin dikkate alarak derhal bu yönde bir hazırlık yapmasını dileriz.
Bu mitingin bu biçimiyle bu işçi katliamının büyüklüğüyle tam bir zıtlık içinde, sırayla sol örgütlerin resmigeçit yaptığı, ya da kendi deyişleriyle “görücüye çıktığı”; küçük katılımlı bir miting olması çok büyük olasılıktır.
Türkiye’nin en büyük şehrinde, en büyük işçi katliamını protesto için yapılacak bir miting ve uğurlamanın, olayın çapına uygun bir büyüklükte geçmesi gerekir.
Ayrıca böyle mitinglerle ülkedeki atmosferi ve politik dengeleri değiştirmek ve etkilemek mümkün değildir.

22 Mayıs 2014 Perşembe

“Özyönetim ve Doğrudan Demokrasi” İçin “Demokrasi”yi Anlayamamak

Gezi’nin Bakiyesi” olan Anadolu yakasındaki bazı forumlar, “forumlar, parklar, dayanışmalar”ın girdiği tıkanıklığı aşmak için, daha genel ve temel sorunlara yönelik; nereden geliyoruz, nereye gidiyoruz; ne yapmak veya yapmamak istiyoruz gibi soruları tartışmak ve bunlara cevaplar aramak için, adeta kendi üzerine sesli düşünmek gibi bir süreç başlattılar.
Bu bağlamda ilk toplantı, Kadıköy’de, Yeldeğirmeni’ndeki Don Kişot işgal evinde “Gezi’nin Bakiyesi – Forumlar, Dayanışmalar İşgaller” başlığı altında yapılmıştı. Bu toplantının (bir değerlendirmesini “Gezi’nin Bakiyesi Forum Çalıştayı” Üzerine başlıklı yazıda yapmıştık.) sonunda, gelecek toplantıların gündeminin ne olacağının tartışılması gündemiyle bir toplantı yapılması gerekirken, hiç tartışılmadan, alel acele, gelecek toplantının gündemi “Özyönetim ve Doğrudan Demokrasi” olarak belirlendi. (Bu konudaki eleştiriler de şu yazıda yer alıyor: Forumlar Buluşmalarının Gündemlerinin Belirlenişlerinin Yanlışları)