24 Şubat 2017 Cuma

23 ŞUBAT 1917 Rusya'da Şubat Devrimi Başlamıştı.

23 ŞUBAT 1917 Rusya'da Şubat Devrimi Başlamıştı.
Başlangıçta kadınlar vardı.
Giderek daha fazla insan yürüyen kadınlara katıldı. Giderek savaşa ve Çara karşı sloganlar yükselmeye başladı.
Ertesi gün 200.000 işçi genel greve gitti.
25 Şubatta Genel Grev.
İşçiler Özyönetim organları olan Sovyetleri, (Şuralar, Meclisler) kurmaya başladı.
Çar göstericilere ateş emri verdi. Onlarca kişi öldü.
Gösteriler artarak devam etti.
Tekrar ateş emrine ise askerler uymadı ve isyan edip halka katıldılar.
Kritik noktaları ele geçirdiler.
İşte o devrim böyle başladı.
İkili bir iktidar oluştu.
Bir yanda Sovyetler, Bir yanda eski parlamento (Duma).

23 Şubat 2017 Perşembe

dinlemek İçin - #HAYIR Diyenler Ve PKK’nın Tavrı

Sesli olarak dinlemek için. İndirilebilir veya online olarak dinlenebilir.

#HAYIR ve Azınlığın Üç Türü

Dün Demokrasi’nin hukukun geçerli olup olmaması (çünkü pek ala bir diktatörlük de hukuka dayanabilir) ve azınlık-çoğunluk ilişkisi olarak tanımlanmasının yanlışlığına değinmiştik.
Elbet, bir teknik olarak veya hukuki olarak demokrasinin “azınlığın çoğunluğa uyması ilkesine dayanan rejim” olarak tanımlanabileceği; ama bu genel biçimiyle demokrasinin her türlü ırkçı ve faşist görülerle de uyuşabileceği; bu anlamda demokratların özel bir demokrasiden yana; haklar konusunda çoğunluğun karar alma hakkının olmadığı bir demokrasiden yana olmaları gerektiği ve böyle bir demokrasi tanımına dayanmaları gerektiğini kısaca ele almıştık.
Soruna böyle yaklaşmamanın, mantık sonuçlarına gittiğinde demokrasinin reddine varacağı yani kendi bindiği dalı kesme sonucuna varacağını göstermeye çalışmıştık.
Şimdi şu soruya gelelim. Teknik olarak, genel olarak ya da hukuki olarak demokrasi, “azınlığın çoğunluğa uyması ilkesini kabul” olarak da tanımlanabileceğinden; bu çoğunluk-azınlık ilişkisinde “çoğunluğun diktatörlüğü” nasıl engellenebilir?

22 Şubat 2017 Çarşamba

#HAYIR Cephesi ve Erdoğan’ın Antidemokratik Demokrasi Anlayışı

6 Haziran 2013 tarihinde, yani Gezi’nin ilk haftasında yazdığımız “Erdoğan’ın Anti-Demokratik Demokrasi Anlayışı, Azınlıklar ve Ulusçuluk” başlıklı yazıda şunları diyerek başlamışız söze:
Recep Tayyip Erdoğan’ın demokrasi anlayışı, sadece içeriği bakımından anti demokratik değildir; demokrasi anlayışı bakımından da anti demokratiktir. Erdoğan’ın anlayışını eleştirmek isteyenler de maalesef demokrasi hakkında demokratik bir anlayışa sahip değildirler. Demokrasi hakkındaki anti demokratik anlayış, genel olarak demokrasinin anti demokratik bir sistemle uyuşabileceği gerçeğini kabul etmez ya da görmezden gelir. Çoğunluğun anti demokratik olabileceğini kabul etmez veya varsaymaz.
Hâlbuki, demokratik demokrasi anlayışı, demokrasiyi sadece azınlık ve çoğunluk ilişkisiyle tanımlamaz, haklarla tanımlar; hakların ne olduğunu tartışır; hakları azınlık ve çoğunluğun karaları dışına koyar.

Sesli okunmuş versiyon - Nemrut Ve Firavundan Erdoğan’a; İbrahim Ve Musa’dan #HAYIR

Sesli okuma dosyası. Online olarak da, indirilip sonra da dinlenebilir.