10 Şubat 2017 Cuma

Barış İçin Akademisyenler, KHK Kurbanları, OHAL Kurbanları Ne Yapmalı?

Bugün en azından 15 Temmuzdan beri, ister “Darbeci”, ister “Fetöcü”, ister “PKK destekçisi”, ister “Terörist” vs. gibi gerekçelerle işinden atılmış, tutuklanmış,  malına mülküne el koyulmuş, aileleri ve yakınlarıyla birlikte milyonlara varan yurttaş eşi görülmemiş bir mağduriyet yaşıyor.
Ama kimse bu mağduriyet yaşayanların bir araya gelmesi ve birlikte mücadeleye girmesi üzerine kafa yormuyor. Hatta bizzat bu mağduriyeti yaşayanlar bile. Bunu bizzat Barış İçin Akademisyenler’de bile gözlemek mümkün. Herkes kendi mağduriyeti ile ilgili, tıpkı “Herkesin #HAYIR’ı kendine” anlayışı gibi.
Ama sorun sadece bu kadar da değil. Herkes referandum sonuçlarına odaklı bir bekleme içinde. #HAYIR propagandası ve kampanyaları yapmanın beklememe olduğu sanılıyor. Dolayısıyla temporal olarak referanduma odaklılık, toplumsal muhalefeti felç ediyor ve eğer böyle devam ederse, tam da bu nedenle, her şeyi referandum atına oynama nedeniyle, referandum büyük olasılıkla kaybedilecektir.

Kritik Kütle, Varyasyonlar (Viral Davranış), Schwarm (Sürü)

Aynı başlıklı yazının ses dosyası. Doğrudan da dinlenebilir; indirildikten sonra istendiği zaman da dinlenebilir.
İçinde bulunduğumuz çağda sanal uzaydaki davranışlar ile gerçek uzaydaki davranışların ilişkisi ve karşılıklı etkilerinden hareketle bir kitle hareketinin bunlara dayanarak oluşması olasılığı konu ediliyor.

9 Şubat 2017 Perşembe

#HAYIR’ın Örgütlenmesi İçin Programcılara Çağrı

#HAYIR diyenler, gerçekten kitleselleşmek ve kitlesel bir hareket oluşturmak istiyorlarsa, devletin ve hükümetin internet ve sosyal medya alanındaki kontrolünü aşmak; onun işlevsiz kılmak veya sınırlandırmak için neler yapmak gerektiğine kafa yormalı ve bunu tartışmalıdırlar.
Ne var ki, #HAYIR saflarında yer alan örgütlerin hiç birinin, geniş kitlelerin otonom örgütlenmesi; demokratik ve alternatif  bir ulusun yurttaşları gibi örgütlenmesi diye bir sorunları yok.
Onlar kendi inisiyatifleriyle “Meclis”ler kuruyorlar ve eski örgüt kafasıyla, onları demokratik görünümlü, ama aslında kendilerinin yönlendirdiği yapılar olarak tutmaya özel dikkat ediyorlar. Yani örgütlü bir gücün örgütsüz çoğunluğa bireyler olarak söz ve kararlara katılma hakkı verdiği; ama tüm örgütlerin her biri özgür örgütlü veya örgütsüz bireyleri, eşit koşullarda yarışarak ve öyle kazanarak ağırlıkları oranında etkili olabilecekleri yapılar oluşturma gibi bir kaygıları yok.

8 Şubat 2017 Çarşamba

Sesli olarak dinlemek için: "#HAYIR’ın Örgütlenmesinde İnternet ve Sosyal Medya..."

"#HAYIR’ın Örgütlenmesinde İnternet ve Sosyal Medya’nın Hükümetin Kontrolü ve Engellemesi Dışında Kullanılabilmesi İçin Somut Bir Öneri" başlıklı yazımız buradan sesli olarak dinlenebilir veya indirilip sonra dinlenebilir.

7 Şubat 2017 Salı

Referandumdan Vazgeçilmesi Olasılığı ve #HAYIR Diyenlerde Rehavet Tehlikesi

Sadece korku değil, cesaret de bulaşıcıdır. Ama sadece korku ve cesaret değil, rehavet de bulaşıcıdır.
#HAYIR diyenlerin son bir ay içinde yenilgi ve sinmişlik psikolojisini üzerlerinden atarak, önce sosyal medyada ve sonra da gerçek hayatta daha görünür ve cesur olmaları dengeleri değiştirmeye başladı ve bunu elbet AKP ve Erdoğan’ın duyargaları (Anket şirketleri başta olmak üzere örgütten gelen diğer yankılar) tespit etmekte gecikmedi.
Bunun üzerine önce yangından mal kaçırırcasına Meclis’ten geçirilen değişiklik bekletilmeye başlandı.
Şimdi de RTE bekletiyor ve o kanattan, “yol yakınken geri dönülsün, referandumdan vazgeçilsin” türünden yazılar çıkmaya başladı.