6 Mart 2015 Cuma

TİP ve EMEP Eleştirisi 2023 - (HDK-HDP’nin Kendine Sosyalist Diyen Bileşenleri ve Seçimler - 6 Mart 2015)

(TİP ve EMEP ayrı adaylar göstermek istiyorlar ve bunları da İttifakın desteklemesini istiyorlarmış. Yani halkımızın deyimiyle el kesesinden hovardalık veya el bilmem nesiyle gerdeğe girmek. TİP'liler zaten geçen seçimde bunu yaptılar Kürt halkının oylarıyla girdikleri mecliste HDP'ye  en sıradan insanların göstereceği minnet duygusuyla bile davranmadılar. HDP yine olgun davrandı. Ama şimdi yeni dayatmalarda bulundukları haberleri sızıyor. Bu vesileyle bir Sosyalistin bu konuda nasıl davranması gerektiğine dair 2015 Haziran seçimlerinden önce yazdığımız eski ama her zaman taze yazıyı yayınlıyoruz. TİP'liler ve EMEP'liler üzerine alsın - 28.01.2023)
HDK ve HDP’nin bireysel üyelikler yanında kimi kitle örgütleri ve kimi küçük sosyalist örgütlerle, onlara belli kotalar tanıyarak, yukarıdan temsil üzerinden örgütlenmesi zaten yanlıştır. Örgütü inmelendirmektedir[1].
Bu seçimlerde HDP oyunu yüzde onun üzerine çıkarabilirse, bu kendi örgütsel yapısıyla olmayacak, örgütsel zaaflarına rağmen, Öcalan’ın genel stratejik perspektifleri, Kandil’in ve KCK’nın koşulları doğru okuyan strateji ve taktikleri; Demirtaş’ın bunları temsil etmekteki başarısı sayesinde olacaktır.

4 Mart 2015 Çarşamba

Haziran Hareketi Mahcup Etmedi

26 Şubat’ta yazdığımız “Birleşik Haziran Hareketi, Seçimler ve HDP” başlıklı yazıda Marksist ve Sosyalistlerin seçimlere ilişkin tavrının, genel ve önümüzdeki seçimlerin özgül niteliklerinden hareketle, nasıl olması gerektiği sorusunu cevapladıktan sonra, yazının sonunda, şunları yazıyorduk:
“Son olarak tekrar edelim.
CHP’ye oy veren, laik ve Alevi ama pek ulusalcı kaygıları olmayıp da demokrat olan geniş bir kesim vardır. Bunlar HDP’yi dikkatle izlemektedirler. Birleşik Haziran Hareketi, bu geniş kesimin HDP’ye yönelmesini engellemek için kurulmuş bir benttir.
Eğer bu kesimde bir kayma başlarsa, BHH da bu kaymayı daha geri bir noktada tutabilmek için; etkisini yitirmemek için, HDP’ye oy verilmesini isteyebilir veya HDP ile ittifak yapabilir.
Ama işlevini görüp kaymayı engelleyebildiği sürece, HDP’ye karşı duracak ve seçimlerde fiilen oyları CHP’ye verecek veya en azından HDP’ye oy verilmesini istemeyecek ve HDP yüzde onu aşamazsa, HDP’yi Erdoğan’la gizli işbirliği vs. yapmakla suçlayacaklardır. Kendi suçlarını HDP’ye atacaklardır.

2 Mart 2015 Pazartesi

Yaşar Kemal İçin – “Van Muhaciri” “Mühtedi”nin Oğlu “Kemal Sadık”

Rus’u biraz kazıyınca altından bir Tatar çıkar” diye diye bir söz varmış Rusya’da. Türk’ü de biraz kazıyınca altından bir Rum, Ermeni, Süryani, Slav, Yahudi vs. çıkar. Hele “Türk” denilen kişi biraz sıra dışıysa, bir sanatçıysa, bir demokratsa vs. hiç şaşmaz.
Bunda da şaşılacak bir şey de yoktur aslında. Türklerin Orta Asya’dan geldiği yalanı Irkçı Türk tarihçiliğinin bir uydurmasıdır. Bugün Türk denenler, son bin yılda önce Müslümanlaşmış sonra da Müslümanlardan Türkler yaratılırken Türkleşmiş Anadolu’nun otantik insanlarıdırlar. Hem genetik hem de kültürel olarak böşledir bu. Orta Asya’dan Pers uygarlığının Roma Bizans ile rekabetinde koçbaşı olarak getirdiği fatihler ve onların ahvadı ise nüfusun yüzde beşini aşmaz. Genetik araştırmalar da bunu doğrular.
Yani eğer Türklerin “soydaş”larından söz etmek gerekirse, Türklerin soydaşları en başta vae en yüksek oranda Ermeniler, Rumlar, (İyonya’lı Yunanlılar ve Pontuslu Rumlar); 93 ve Balkan harplerinden sonra gelmiş Müslüman (Balkanlılar) Slavlar, (Kafkaslılar) Çerkezler, vs.dir. Ancak eski kuşak müslümanlaşmışlar, birkaç kuyak sonra kökenleri unutulduğu için, egemen dinden olduklarından, ezilen olmanın duyarlılıklarını kaybetmişlerdir.
Bu duyarlıkları taşıyanlar, özellikle son yüz yıldaki Türklüğün yaratılması sürecinde katledilenlerin kılıç artıkları, oğulları, kızları, torunları, bugünkü “Türk Kültürü” denen şeyin gerçek yaratıcılarıdırlar.

26 Şubat 2015 Perşembe

Birleşik Haziran Hareketi, Seçimler ve HDP

Birleşik Haziran Hareketi (http://birlesikhaziranhareketi.org/) diye bir girişim veya ittifak var. Bir de epeyce aydın ve sosyalistin girişimcisi ve destekçisi olduğu “AKP diktatörlüğüne "dur" demek için seçimlerde HDP-CHP-BHH bloğu” isteyen bir girişim var (https://www.facebook.com/events/499267203544698).
Bu parti, örgüt ve kişiler esas olarak kendilerini, Marksist, Anarşist, Komünist, Sosyalist veya Demokrat olarak tanımlamaktadırlar. Bu durumda, bir Marksist, bir Sosyalist ve bir Demokrat olarak bizim gerek Birleşik Haziran Hareketi’ne; gerek HDP-CHP-BHH bloğu çağırıcılarına söyleyeceklerimiz ve eleştirilerimiz olacaktır. Bu eleştirileri onların da kabul ettiğini düşündüğümüz varsayımlar üzerinden yapacağız ve onların politik tavırlarının, kendilerini tanımlama veya adlandırmalarının ön kabulleriyle uyuşmadığını göstermeye çalışacağız.

24 Şubat 2015 Salı

Magna Carta, Firavunlaşma, Erdoğan ve Fidan’ın İstifası Üzerine Mantıksal Çıkarsamalar

Uygarlık demek, Para, Yazı ve Devlet demektir. Ama uygarlığın gerçekten keşif beratını elinde bulundurduğu tek şey aslında devlettir. Çünkü yazı ve para henüz uygarlaşma olmadan; devletten önce bulunmuştur. Devlet demek uygarlık demektir. Uygarlık demek halkın örgütsüz ve savunmasız bırakılması; devlet denen aygıtın tepeden tırnağa örgütlü olmasıdır.
Tarih bir bakıma devletsiz toplumların, yani komünlerin, kandaş kardeşlik topluluklarının uygarlaşmalarının, yani o çürüyen uygarlığın devletini ele geçirmelerinin ve onun tarafından ele geçirilmelerinin tarihidir.
Devleti ele geçirenler, iyi kötü eşit kandaşlardır. Herkes silahlıdır. Otorite gönüllü bir kabule dayanır. Ama uygarlığı feth edenler, bir süre sonra onun kurumları tarafından feth edilirler. Eşitler arasında birinci olanlar bir süre sonra başlangıçtaki yoldaşları ve silah arkadaşları gibi eşit ve silahlı olmayan kölelerden (Örneğin Osmanlı’da Devşirmeler, Yeniçeriler) bir ordu ve iktidar aygıtı oluşturmaya başlar; buna direnen eşit kandaşlar birer birer kardeş cinayetleriyle, komplolarla tasfiye ederler.