30 Mart 2014 Pazar

Hikmet Kıvılcımlı’nın Yarım Yüzyıl Önce Bugün İçin Yazdığı Bir Yazı: neden Böylesine Coşarlar?

Yarım Yüzyıl önce Hikmet Kıvılcımlı’nın Türkiye’nin Ekonomi ve Politikasına yönelik olarak 1965’teki seçimler vesilesiyle yaptığı analizi aktarıyoruz. Sanki bugün için yazılmış gibi.
Yarım yüzyılda hiçbir şeyin değişmediği çok daha iyi görülüyor.
Bugünkü Türkiye’nin ekonomi temeli ve politikasını anlamak için nefis bir yazı.
Ayrıca edebi olarak da tadına doyum olmaz bir yazı, ama bazı lezzetleri tadabilmek belli bir gayret gerektirir.
D.K.
31 Mart 2014 Pazartesi

Neden Böylesine Coşarlar?

Hikmet Kıvılcımlı
Seçim kampanyası açıldı. Türkiye’de hiçbir “İŞ” seçim kadar heyecan ve ter döktürmüyor. Çünkü seçim, yalnızca bir “SEÇİM” değil, aynı zamanda en büyük “İŞ”tir. Amerikalı “İş adamı”nın güttüğü anlamda bir “İŞ”, işverenin “İş Bankası”, İşçinin son yıllar Devlet zoruyla haraca bağlanışı demek olan sendikacı “Türk-İş” gibi

29 Mart 2014 Cumartesi

Kısa Kısa

Gezi’nin Söz, Slogan ve İmgelerini Kullanmalar Üzerine Kısa Bir not

Gezi Direnişi günlerinin bütün isim ve sıfatları; bütün slogan ve imgeleri, Gezi’nin ruhunu iğdiş edenlerin elinde bu iğdiş edişin bayraklarına dönmüş durumda.
Bütün devrimlerden sonra böyle olur zaten. Muaviye askerlerinin mızraklarına Kuran yaprakları astırmıştı; Stalin ve Stalinizm, Leninizm bayrağıyla Lenin’i ve Leninizm’i tasfiye etmişti. Napolyon Fransız Devriminin bayrağıyla devrimi boğmuş ve imparatorluğunu ilan etmişti.
Gezi de bundan kendini kurtaramazdı ve kurtaramadı. Birisi kendisini Gezi’nin kavramları üzerinden mi tanımlıyor? Kuşkuyla yaklaşmalı. Onun prestiji üzerinden Gezi’nin devrimci özüyle ilgisiz hatta karşı görüşleri savunuyordur.
Bu nedenle örneğin artık „Çapulcu“; „bu daha başlangıç mücadeleye devam“ gibi isimler ve sloganları daha baştan kuşkuyla karşılamakta yarar var. Zaten hepsi şimdiden ulusalcıların ya da utangaç ulusalcıların dilinden düşmez oldu.

15 Şubat 2014 Cumartesi

“Ali Dayı”nın Anısına

(Bugün sabah eski Devrimci İşçi’den iki arkadaşa rastladım. Kısa bir hoşbeşten sonra Ali Dayı’nın vefatı dolayısıyla yapılacak anmaya gideceklerini söylediler. Ali Dayı (İbrahim Sevimli) vefat edeli 12 yıl olmuş. Biz de kendi meşrebimizce analım vefat ettiği zamanlarda ardından yazdığımız bir yazıyla.
Bu yazıda sözü geçen dönemler hakkında daha ayrıntılı bilgi ve yazılar Göçmenler, Siyahlar ve Irkçılık Üzerine (linkleri tıklayınız) Vefat eden diğer dostlar üzerine yazdıklarımız da Gidenlerin Ardından başlığı atındaki kitaplarda bulunmaktadır. İndirilebilir.
15 Şubat 2014 Cumartesi
Demir Küçükaydın)

10 Şubat 2014 Pazartesi

Teori ve Politika

Teori demek, yüzey akıntısı değil dip akıntısı; görünen değil, görünenin zıttı biçimindeki özü; birbiriyle ilgisiz görünen olgular arasındaki görünmez ortaklık demektir. Teori demek genelleme demektir.
Gericilik dönemlerinde insanlar genelleme yeteneklerini yitirirler. Diğer bir deyişle teoriye olan ilgi kaybolur. Kaybolur çünkü, bilimlerin ilerlemesine pratik ihtiyaçlar yüzlerce üniversiteden daha büyük atılım verirler. Toplumsal bir hareketlenme, bir mücadele yoksa, teoriye ihtiyaç, dolayısıyla genelleme yeteneği de yok olur.
Bu nedenle toplum bilimleri alanında bütün büyük ilerlemeler her zaman modern işçi sınıfının hareketlerinin ayak izleri üzerinde gerçekleşir.
Marksizm, Fransa, İngiltere ve Almanya’daki işçi hareketinin yükselişinin çocuğudur.
Bir benzeri hala gelmemiş, o her biri bir zirve ve teorisyen olan ve o zirvelerin içinden Lenin, Troçki gibi daha büyük zirveleri çıkarmış Rus Devrimcileri kuşağı, Rusya’nın genç ve yükselen işçi sınıfı ve onun hareketi olmadan tasavvur bile edilemezdi.

8 Şubat 2014 Cumartesi

Öcalan'ın Videoları

Öcalan’ın kaçırılışı ve sonrasındaki resimleri (örneğin Türk bayrağının önünde çekilmiş veya gözleri bağlı resimleri); ifadleri (çeşitli dönemlerde bunlar yayınlandı) ve şimdi de videoları sanki yeni bir şeymiş gibi piyasaya sürülüyor. Öcalan ihanet etmiştir canını kurtarmayşa çalışmıştır mesajı verilmeye çalışılıyor.
Öcalan kaçırıldıktan ve mahkemeye çıkarıldıktan sonra, bu gibi akıl yürütmeleri tek tek ele alıp analiz etmiş; çürütmüş ve Öcalanın yaptıklarının sosyolojik, politik ve stratejik anlamlarını açıklamaya çalışmıştık. O dönemde yazdıklarımız, bugün parlak bir şekilde doğrulanmış bulunuyor.
Şimdi Öcalan’ın videoları vesilesiyle o yazılanları tekrar yayınlıyoruz. Hepsi aynen bugün için de geçerlidir. Aşağıdaki analizler 14 yıl önce yazılmıştı. Öcalan ve PKK bitti denilen zamanlarda.