16 Mart 2021 Salı
5 Mart 2021 Cuma
Teori ve Politika’nın Azameti ve Sefaleti
Teori ve Politika dergisi yayına başlayalı on yıl olmuş. Bir derginin, hele bir sol dergi ise ve de hele bir teorik dergi ise, on yıl boyunca çıkmış olması bile başlı başına bir övgüyü hak ediş demektir.
Yapılan işin sırf nicelik olarak çapını ve önemini anlamak
için bir kıyaslama daha iyi bir fikir verebilir.
Biz de buralarda, Ali Dayı’nın (İbrahim Sevimli) başı
çekmesiyle, 1994-95 yıllarında Sosyalizmin Sorunları diye bir dergi
çıkaralım demiştik. Sayfalarımıza Avrupa’da yaşayan elde kalan herkesi
topladığımız da söylenebilirdi. Ama iki sayı çıkarabildik. Birinci sayı Sosyalizmin
Sorunları konusunun kendisiydi. İkincisi Milliyetçilik ve Irkçılık.
Konusu Din olan üçüncü sayı ise hiçbir zaman çıkmadı[1].
Şimdi bunun karşısında, neredeyse Sosyalizmin Sorunları’nın
çıkamadığı yerde, 1996 yılının kışında yayına başlayan[2]
ve şimdi 36. sayısını çıkarmış bulunan Teori ve Politika’nın, sadece
nicelik olarak bile, ne kadar zor bir işi başardığı görülebilir.
Kütüphanemde neredeyse koca bir raf dolduruyor. Kimisi tek sayı, kimisi çift sayı, rengarenk sırtları görünüyor. Sadece sırtlarına bakması bile bir zevk. Dikkat ettiniz mi bilmem. Gri olan bir tane. En sevilen renkler mavi, kırmızı, yeşil ve kavuniçi. Sadece otuzuncu sayının sırtı beyaz değil. Gerçi dikkatli bakınca 31 ve 32-33’ün de beyaz olmadığı görülüyor. Ama çok koyu olmadığından pek fark edilmiyor. Hasılı her kitaplığın raflarında sergilemekten zevk alacağı, gurur duyacağı, uzun soluklu bir çaba.
27 Şubat 2021 Cumartesi
22 Şubat 2021 Pazartesi
Malcolm X üzerine 1992'de Özgür Gündem İçin Yazılmış Bir Yazı ( Malcolm X suikastının yıldönümü vesilesiyle)
Amerikan sinemasında 1950'lere kadar siyahlara uygun görülen rol hizmetçilik ve Tom Amcalıktan başka bir şey değildi.
1950'lerde Hary Belafonte ile ilk kez bir siyah başrol
almaya başlar.
1960'lar Sidney Poitier'li dramlar dönemidir.
70'li ve 80'li yıllarda yeni siyah orta sınıf, özellikle polisiye filmlerde yansımasını bulur.
Ama bütün bu filimler beyazlarca ve beyaz gözüyle
yapılırlar.
Spike Lee ilk kez siyahlar için film yapan bir siyah rejisör
olarak ortaya çıkar. "Do the right
thing" filmiyle dünya çapında tanınır.
Film aslında Los Angeles'teki son siyah ayaklanmasının bir
sanatçı sezişiyle yapılmış kehaneti gibidir. Bu film Malcolm X'in bir sözüyle
biter.
Yönetmen şimdi Malcolm X'in hayatını konu alan "Malcolm X" adlı filminin çekimini
bitirmiş bulunuyor. Üç saatlik bu film, üç gün önce Amerika'da sinemalarda
gösterime girdi.
Bu vesileyle Malcolm X’i yeniden hatırlatmak yararlı olabilir.
8 Şubat 2021 Pazartesi
Sivil İtaatsizliğin Tam Zamanıdır. "Bu "Suça" Ortak Oluyoruz"
Sivil İtaatsizliğin Tam Zamanıdır. "Bu "Suça" Ortak Oluyoruz"
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde okuyan Beyza Buldağ, 7 Şubat'ta (dün) İzmir’de evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Buldağ, Boğaziçi direnişi ile ilgili @boundayanisma hesabını yönetmek, Cumhurbaşkanı’na hakaret ve halkı kin, nefret, düşmanlığa ve suç işlemeye tahrik etmekle suçlanıyor.
Cumhurbaşkanına hakaretin delili veya gerekçesi de "12. CB'ye mektup", yani tam da "Boğaziçi Öğrencilerinin Yazdığı "12. Cumhurbaşkanına Açık Mektup"u ben de imzalıyorum" başlığıyla açtığımız imza kampanyasının konusu olun mektup.
Bu durumda bu kampanyanın ne kadar önemli olduğu ve iktidarı ne kadar yaralayacağı Beyza Buldağ'ın bu gerekçeyle tutuklanması nedeniyle de görülmüş bulunuyor.
Şimdi bizler de Beyza Buldağ'ın "suçunu" işleyerek bu "suça" ortak olarak, bir sivil itaatsizlik hareketi başlatmalıyız. Bu aynı zamanda Beyza Buldağ'ı koruyacaktır.
Barış İçin Akademisyenler "Bu suça ortak olmayacağız" diye bir bildiriye imza kampanyası açmışlardı.
Şimdi Beyza Buldağ'ın ve 12. Cumharbaşkanı'na Mektup" u yazan Boğaziçi öğrencilerinin "suçuna", "bu suça ortak oluyoruz" diyerek ortak olmalıyız..
Bu nedenle herkesi "bu 'suça' ortak olmaya" davet ediyoruz.
Demokrasi Gönüllüleri
"Boğaziçi Öğrencilerinin Yazdığı "12. Cumhurbaşkanına Açık Mektup"u ben de imzalıyorum" Girişimi
İmzalamak için linki tıklayınız