Açlık grevlerinin yol açacağı yenilgiyi engellemek,
birbirine paralel ve birbirini karşılıklı olarak etkileyecek iki yol üzerinden
olanaklıdır.
Birincisi demokratik kamuoyunun ve asılında onun parçası
olan Kürtlerin, yanlış buldukları ama devletle paralel konuma düşmeme
kaygısıyla ses çıkarmayarak, bunu açıkça ifade etmeyerek, bir tür pasif direniş
sergiledikleri pozisyondan daha aktif bir tavır alan bir pozisyona geçmeleri
gerekir.
Bunun ilk ifadesi en azından açılmış imza kampanyasına
katılmaktır. Elbet doğrudan konuşmalar, konuyu tartışmaya açmalar vs. gibi
birçok başka metot da vardır ama bunlar dağınık olduğu için isteyen etkiyi
göstermez.
Şu ana kadar egemen yöntem olan pasif direniş
diyebileceğimiz biçim yanlıştan dönülmesi için güç ve zaman kaybına yol açıyor.
Ama bu pasif direnişin bir nedeni, bu eylem biçimini,
zamanını ve hatta hedefinin bu şekilde ifade edilişinin çok büyük bir yanlış
olduğu görüşünde olanlar ezici bir çoğunlukta olmalarına rağmen, atomlarına
ayrılmış bulunduğundan, yani örgütsüz ve dağınık olduğundan da aktif bir tavır
gösteremiyor.