Seçimler geçti, sadece günlük basındaki yazarlar değil,
neredeyse bütürn sosyalistler ve Marksistler de seçim sonuçlarının değerlendirilmesiyle
meşguller. Bu değerlendirmeler okununca, görünen, herkesin kendi politik
beklentilerine ve duruşuna göre seçim sonuçlarını yorumladığıdır. Bunda da
anlaşılamayacak bir yan yoktur. Hepimiz nasıl aynı zamanda, aynı dünyada veya
ülkede yaşıyor ama görüp yaşadığımız aynı olaylardan nasıl tamamen farklı
sonuçlar çıkarıyorsak, seçim sonuçları karşısında da farklı olmaz. Aynı
rakamlar herkes için farklı anlamlara sahiptir.
Peki, niçin öyledir? Esas soru budur.
Bu sorunun cevabı ise seçim sonuçlarında değil; toplumsal
gerçekliğin derine inen analizlerinde ve o analizlerin dayandığı metodolojide
bulunabilir.
Biz olayların görünen yüzüyle uğraşmıyoruz. Onu merak
edenler, etrafı doldurmuş yüzlerce yazara bakabilirler.