3 Aralık 2022 Cumartesi

21. Yüzyılda Milliyetçilik ve Kimlikler başlığıyla yapılan sunumun daha geniş videosu...

1848 Devrimlerinin arifesinde yazdıkları "Komünist Manifesto" Marks-Engels, söze "Avrupa'da bir heyula dolaşıyor, Komünizm heyulası" diye başlıyordu.Ama aynı günlerde bir başka heyula da ortaya çıktı: Uluslar ve Ulusçuluk Heyulası.Bugün "Komünizm Heyulası" ortalıkta yok, adeta unutuldu, ondan korkan yok. Ama Uluslar ve Ulusçuluk Heyulası tüm dünyayı ele geçirdi.Bugün yeryüzünde bir ulustan olmayan bir tek insan, bir ulusa ait olmayan bir karış toprak yoktur. Tüm devletler bir ulusal devlettir.Ve bu heyula tüm insanlığı lanetiyle çarpıyor. Ortaya çıktığı günden beri, bütün savaşlar, katliamlar, soykırımlar uluslar ve ulusçular tarafından yapıldı ve yapılıyor. İnsanlığı yok edebilecek bir atom savaşı uluslar arasında çıkacak. Uluslar ve ulusal devletlerin olduğu bir dünyada çevre ve iklim sorunlarının hiç biri çözülemez. Çünkü Hiç bir ulus ve ulusal devlet egemenlik hakkını, insanlığın genel çıkarını gözetecek, tüm insanlığı kapsayacak, dünya çapında bir organa vermeyecektir ve vermez.Öte yandan Uluslar ve ulusçuluk, sadece insanlığı değil, bu olguyu anlamak, açıklamak isteyen bütün teorisyenleri, bilim insanlarını da çarpıyor. Böylesine insanlığı pençesine almış, egemen ve hayati bir olgunun, hala bir tanımı yapılabilmiş, bir teorisi yokÖte yandan herkes bu yaygın ve egemen Şey'in ne olduğunu bildiğini düşünüyor ve bundan eminHatta insanların hiç küçümsenmeyecek bir bölümü, uluslara ve ulusçuluğa karşı olduğunu söylüyor ve onu lanetliyor.Ama insanlar karşı olup lanetledikleri şeyin ne olduğunu bilmiyor.Ve sadece bilmiyor da değiller bilmediklerini de bilmiyorlar.İşte konumuz bu: Bilindiği sanılanın bilinmediğini, neden ve nasıl bilinemediğini açıklamak., ulus ve ulusçuluğu saran esrar perdesini kaldırmak.Ve bu perde kaldırıldığında görülecek olan herkesi şaşırtacaktır.Sadece dünyadaki değil, Türkiye'deki aktüel sorun ve tartışmalar da doğrudan ulus ve ulusçulukla ilgili. Bütün can alıcı politik sorunlarda bir çözüm bulabilmek için, bu heyulanın, ulusçuluğun ve ulusun anlaşılması olmazsa olmaz koşuldur.O halde konu çok hayatidir. İnsanlık için ölüm kalım sorunudur.Sorunu yüzeyden değil, temelinden ele almanın, kendisini ve açıklanamazlığını da açıklamanın zamanıdır.

27 Kasım 2022 Pazar

Kıyafet Kavgasının Anlamı

(Bu yazıyı yirmi yıl önce bugün yazmışız. 27.Kasım.2022)
Baş örtüsünde sembolize olan Kıyafet kavgası niçin bu kadar önemlidir? Benzeri kavga ne nüfusunun çoğu Müslüman olan diğer ülkelerde, ne de başka ülkelerde görülmez. Niçin Türkiye’ye has bir görüngüdür ve bunca önemlidir?

Baş örtüsüne karşı çıkanlar da onu örtmek isteyenler de aynı neden ve kaygılarla bunca zıt gibi görünen konumlardadırlar, bu zıtlık onların temeldeki özdeşliğinden kaynaklanır.

26 Kasım 2022 Cumartesi

AKP İktidarı ve Sosyalistler (Bu Yazı 2002'de Yazılmıştı)

 Sosyalistlerde şöyle bir beklenti var: AKP bu kriz koşullarında iktidara geldi, bir süre sonra bu kriz onların da işini bitirecek, biz bu durumda özelleştirmeci ve liberal politikalara karşı, savaşa karşı sağlam bir tavır koyarsak, gelecek sefere sıra bize gelir.

Bu çocuksu beklentiler ve stratejiler iki bakımdan yanlıştır.

Birincisi, Bloğun Türk Sosyalistleri kanadının hatası, özelleştirmeciliğe, IMF’ye, Avrupa Birliği’ne karşı propagandaya yeterli ağırlık vermemekte değil, aksine demokrasiyi ikinci plana atışındaydı.

23 Kasım 2022 Çarşamba

Muhalefet ve HDP Erdoğan'ın Zaferine Giden Yolların Taşlarını Döşüyorlar

Muhalefet ve HDP Erdoğan'ın Zaferine Giden Yolların Taşlarını Döşüyorlar

Tekrar ve tekrar  özellikle HDP'nin yaptıklarını ve yapabileceklerini, Erdoğan'ın zaferini sadece ve sadece HDP'nin akıllıca hamlelerinin durdurabileceğini, bu akıllı hamlaların neler olabileceğini, Erdoğan'ın zaferinin diğer muhalefet için bir muharebenin kaybı ama HDP ve Demokratlar için bir savaşın kaybı anlamına geleceğini, günün en can alıcı sorununu demokrasi, Kürt sorununun çözümü, barış vs. değil, bizzat ve sadece Erdoğan'ın yenilgisi olduğunu tekrar göstermeye ve anlatmaya çalışıyoruz.