Erdoğan’ın konuşması onun derdinin insanlar ve onların yaşaması
değil, milletin ve devletin yaşaması, kar ekonomisinin devamı olduğunun açık
ilanıdır.
Bizzat kendi sözleriyle bunu nasıl ifade ve itiraf ettiğini
görelim.
Erdoğan sorunun adını yanlış koyarak, yanlış tanımlayarak
halkı yanıltmakta ve yanlış bir hedef tanımı yapmaktadır.
Erdoğan sorunu "hastalığın kontrol altında tutulması"
ve "hastalığın salgın haline dönüşmesini engelleme" olarak tanımlamaktadır.
Dünkü yazımızda, sorunun tanımını, hastalığın yayılmasını yavaşlatma
olarak yapmamanın iktidarın oyununa gelmek olacağını muhalefete hatırlatıyorduk.
Tam da dediğimiz gibi oldu.
Muhalefet önce şu gerçeği halka açıklamalıydı: bu
"hastalığın kontrol altında tutulması" mümkün değildir, "salgın
haline dönüşmesi" engellenemez. Ortalama olarak nüfusun yüzde yetmişi
enfekte olana kadar hızla, geometrik diziyle, toplumu gibi değil, çarpma gibi
artarak hızla yayılır.
İnsan hayatına değer veren bir ülkede yapılması gereken ve
yapılması mümkün olan, bu yayılma hızını yavaşlatıp, yoğun bakım gerekecek
hastaları kapasitenin altında tutabilmektir.
Sorunu bunun haricinde, “hastalığı kontrol altına almak”,
“salgın haline dönüşmesini engellemek” olarak koymak, ölen ölür kalan
sağlar bizimdir demektir.