maalesef bu deneyin toplumsal ilişkilere ilişkin boyutuyla ilgili hiçbir veri yok. Dünkü yazımızda benzer bir duruma ilişkin İzmit depremi sonrasının bir deneyinin sonuçlarını ele almıştık (“Korona Hapishanesi” Dersleri). Bugün daha ziyade hastalığın yayılma oranlarına ve hızına ilişkin bazı veriler sunan bir deneyi ele alalım ve bazı sonuçlar çıkarmayı deneyelim.
27 Mart 2020 Cuma
Koronavirüs - “Diamond Princess” Deneyinden Çıkan Bazı Sonuçlar
Toplumsal olaylarda laboratuvar koşulları oluşturmak ve buralarda
deneyler yapıp sonuçlar çıkarmak neredeyse olanaksızdır.
Bu nedenle doğa bilimcileri kendi kriterlerini toplum bilime
de uygulayarak onun bilim olmadığını söylerler. “Araçsal aklı” “nesnel aklın”
yerine koymaya yarayan, bu anlayışın yanlışlığı şimdi konumuz olmadığı için
geçelim, ama şimdi ortada ilginç bir toplumsal “deney” ve bazı olgular var.
maalesef bu deneyin toplumsal ilişkilere ilişkin boyutuyla ilgili hiçbir veri yok. Dünkü yazımızda benzer bir duruma ilişkin İzmit depremi sonrasının bir deneyinin sonuçlarını ele almıştık (“Korona Hapishanesi” Dersleri). Bugün daha ziyade hastalığın yayılma oranlarına ve hızına ilişkin bazı veriler sunan bir deneyi ele alalım ve bazı sonuçlar çıkarmayı deneyelim.
maalesef bu deneyin toplumsal ilişkilere ilişkin boyutuyla ilgili hiçbir veri yok. Dünkü yazımızda benzer bir duruma ilişkin İzmit depremi sonrasının bir deneyinin sonuçlarını ele almıştık (“Korona Hapishanesi” Dersleri). Bugün daha ziyade hastalığın yayılma oranlarına ve hızına ilişkin bazı veriler sunan bir deneyi ele alalım ve bazı sonuçlar çıkarmayı deneyelim.
Almanya’da çıkan ciddi “Spektrum
der Wissenschaft” dergisinin internet sayfasında yer alan bir yazıda
böyle bir “deney”e ilişkin veriler ve bazı sonuçlar var.
“Diamond Princess” turistik amaçlı lüks bir yolcu
gemisi.
Gemide 3711 (yani 4000’e yakın) yolcu ve mürettebat var.
26 Mart 2020 Perşembe
“Korona hapishanesi” Dersleri
Değerli arkadaşım Nabi Kımran’ın 17 Ağustos 1999 İzmit
depreminde bir hapishanede bir devrimci olarak yaşadıklarını anlattığı “Gazete
Duvar”da yayınlanmış
bu yazı, “somut şartların somut tahlili” ile, böyle kırılma noktalarında “normal”
zamanlardaki paradigmaların ve önceliklerin ne kadar kökten ve hızlı
değişeceğini somut olarak gösteriyor.
Bir depremde bir hapishanenin yıkıntıları arasında, çaresiz
insanların hayatını korumak söz konusu olduğunda, devrimcilerin can düşmanlarıyla
birle iş birliği yapmaktan, en azından bir ateşkes yapmaktan, kendilerinin
yeminli düşmanı faşistleri ve Mafia çetelerinin bile canını kurtarmaktan, kendi
haklarından feragat etmekten çekinmediğinin somut örnekleriyle dolu. Tam da
bunun için can düşmanlarının bile saygısını kazanıyorlar.
25 Mart 2020 Çarşamba
Tomas Pueyo'nun Yazısı Koronavirüs: Çekiç ve Dans
Aşağıda linki bulunan Türkçeye çevrilmiş
Tomas Pueyo'nun "Koronavirüs: Çekiç ve Dans" başlıklı uzun
yazısı bugün yazdığım “Yaklaşan
Felaket ve Onu Önlemenin Yolları” başlıklı yazının
neredeyse ABD ve
İngiltere için yazılmış bir versiyonu gibi. Tabii konunun
teknik kısmı da
derinliğine bilen bilim adamlarınca hazırlanmış ve
desteklenmiş bir yazı. Yazımı
abartılı bulanlar bugünkü çizgi izlenirse örneğin ABD’de
ölümlerin on
milyonları bulacağını öngören bu yazıyı okuyunca belki
ddurumun
fecaatini daha iyi anlayabilirler. Benim yazımda burada “Dans”
denilen dönemin bir veya iki
yılı bulabileceği öngörülüyor ve bu yazı o dönemin daha hafif
atlatılabileceğini düşünüyor ve tabi ben daha uzun ve sert bir
dönemle
aşılabileceği kanısındayım. Ama bu önemli değil, bu, "çekiç"
indirildikten sonra
olaların gelişimine göre daha ince düzenlenebilir. Ayrıca
benim sistemi kökten
değiştirmek için bunu bir olanak olarak değerlendirme amacım
da var. Bu nedenle önerilerim daha radikal ve eşitlikçi.
24 Mart 2020 Salı
Yaklaşan Felaket ve Onu Önlemenin Yolları
Projeksiyonlara baktığımda hemen herkesin top çevirdiğini,
temel sorunu ortaya cesaretle koyarak somut olarak bir çıkış önerisi
getirmekten kaçtığını görüyorum.
Elde yeterli veri olmaması, bu sonuçlarla yüzleşmenin,
kendini ve tüm toplumu kandırmanın, bir gerekçesine dönüşmüş bulunuyor.
Yok Fransa’da hasta ve ölüm oranı şu kadarmış, yok Çin’de bu
kadarmış ve durdurulmuş vs. vs. herkes ayrıntılara yoğunlaşarak gelen felaket
hakkında somut bir resim oluşturmaktan ve olacakların adın koymaktan ve bütün
bildiklerimizi temelden değiştirmemizi gerektirecek tedbirleri ifade etmekten
kaçıyor.
Halbuki bu çok zor bir iş değil. Ayrıntılarda söyle ve böyle sapmalar olabilir. Ama genel gidişi ve neyle yüzleşileceğini anlamak için bunlar yeter.
22 Mart 2020 Pazar
Başta Sayın Devlet Başkanımız Erdoğan ve Hükümet Olmak Üzere Ezeli ve Ebedi Türk Devleti Koronavirüs Salgınından Gerçek Bir Zaferle Çıkacaktır
Terör örgütleriyle bağlantılı birkaç eski 68’li dışında hiç
kimse ezeli ve ebedi Türk devletinin ve onun başındaki sayın Recep Tayyip
Erdoğan’ın bu Koronavirüs karşısında hangi politikayı uyguladığını görmüyor ve
anlamıyor. Bu nedenle de kendi içinde zerrece tutarlılık olmayan eleştiriler
yapıyorlar.
Aslında böyle yapmaları iyidir. Böylece milletimiz onların
çapsızlığını görmektedir.
Onların bu çapsızlığının katkısıyla da kısmet olursa sayın
Erdoğan’ı Cumhuriyet’in yüzüncü yıl dönümünde devletimizin başında görmeye
devam edeceğiz.
Hatta Atatürk gibi ölünceye kadar devletin başında kalacak
ve öldükten sonra da içinde bulunduğumuz rejimin kurucusu olarak ebediyen
anılacak ve tarih kitaplarına altın harflerle yazılacaktır.
Öncelikle bu koronavirüs salgını karşısında sayın Erdoğan’ın
devletimizin ne yaptığını ve yapmak istediğini anlamak gerekir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)