19 Ocak 2018 Cuma

Yapı ve İşlev Kategorileri Işığında HDP’nin ve Demokrasi Mücadelesinin Sorunları

HDP’nin örgüt olarak sorunları yapısaldır.
Yani kişilerin değişmesiyle değişmezler.
Bu nedenle Demirtaş’ın başkan kalması veya gitmesi politik olarak doğru veya yanlış olabilir ama hiçbir sorunu çözemez.
Yani HDP’nin tüzüğü, yani üyelerinin, organlarının yapılanışı ve ilişkileri, kendisine kategorik olarak yüklediği görevleri (demokrasi mücadelesini yürütmek ve kazanmak, demokratik bir parti olmak, kolektif liderlik vs.) gerçekleştirmeye uygun değildir.
Çekiçle yemek yiyemezsiniz. Kaşıkla çivi çakamazsınız. Araçların yapıları ve işlevleri arasında kopmaz bir ilişki vardır. Örgüt veya Parti denen şey de özünde bir araçtır. Kendi başına bir amaç değildir.

“Selahattin Demirtaş Tekrar Başkan Seçilmelidir” kampanyasının imzacı sayısı 4331’e ulaştı. Hedef ilk elde 5000.


Selahattin Demirtaş Tekrar Başkan Seçilmelidir” kampanyasının imzacı sayısı 4331’e ulaştı. Hedef ilk elde 5000. Bunun için imzalayın ve dostlarınıza imzalatın.
HDP Demokrasi Platformu

Kampanyanın muhatabı: HDP Kongresi (11 Şubat 2018) HDP KONGRESİ


17 Ocak 2018 Çarşamba

Afrin

Bundan neredeyse yarım yüzyıl önce 1969’un son aylarında gerilla savaşanı öğrenerek Türkiye’de yeni bir Vietnam yaratıp, Vietnam halkının sırtındaki yükü hafifletmek ve aynı zamanda Amerikan Emperyalizmi ve onun Orta Doğudaki bekçisi İsrail Siyonizm’ine karşı o zamanlar en Marksist olduğunu düşündüğümüz, referansımız olan Denizlerin de gittiği,   Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi’nde  savaşmak için Suriye’ye giderken Afrin’den geçmiş ve birkaç geçe nezarette tutulmuştuk.
O zamanlar bir gün gelip Afrin’in bir gün gelip dünyada bütün projektörlerin odaklanacağı bir yer olacağı aklımızdan bile geçmezdi.
Bugün Türk ordusu eğer Afrin’e saldırırsa muhtemelen herkesin isimlerini ezberleyeceği Zimnara (Adı tam doğru yazamamış veya hatırlayamıyor olabilirim) köyünde tutuklanmış, sonra Cinderes (nahiye gibi) üzerinden Afrin’e götürülmüş, orada birkaç gece polis karakolunda kaldıktan sonra da Halep’e götürülmüştük.
Yani Türk devletinin eğer Rusya’dan izin alırsa, Afrin’e saldırısının izleyeceği yollardan geçmiştik.
Dört buçuk ay sonra dönerken de yine Halep üzerinden şimdi Türk ordusunun işgal ettiği Cerablus’tan Kargamış’a geçerken yakalanmış, sonra da Antep’te işkenceli sorgulardan geçmiştik.

16 Ocak 2018 Salı

Selahattin Demirtaş’a Açık Mektup

Değerli Demirtaş,
Dün sabah internette şöyle paylaşımlar görülmeye başlandı:
·         “Eş Başkan adaylığım konusunda öneri yapan bütün partililerimize içten teşekkürlerimi sunuyorum. Ancak adaylığım ile ilgili imza kampanyası vs yapmak doğru olmaz. Çünkü ben aday olmak istesem bunun önünde ne resmi ne de fiili engel yoktur.
·         Partililerimizin ve dostlarımızın bu dayanışmasını saygıyla karşılıyorum. Ancak kongreye doğru giderken, güçlü kongre hazırlıklarına zarar verdiğinin de bilinmesini istiyorum.
·         Sizlerden, güçlü alternatif Eş Başkan önerileri ile birlikte, partinin politikalarına yönelik öneriler beklediğimi özellikle belirtmek istiyorum. Hepinize selam ve sevgilerimi iletiyorum.” (abç)
Paylaşımların kaynağını araştırınca, sizin Twitter hesabınıza dayandığı ve muhtemelen sizin isteğiniz üzerine yayınlandığı anlaşıldı.

15 Ocak 2018 Pazartesi

Barış Ünlü’nün “Türklük Sözleşmesi” Vesilesiyle Irkçılık ve Milliyetçilik Üzerine Bazı Hatırlatmalar

Barış Ünlü’nün yeni yayınlanan “Türklük Sözleşmesi” kitabı vesilesiyle yaptığı söyleşi, Gazete Duvar’da “Barış Ünlü: Kürtler ırkçı olamaz çünkü ırkçılık bir sistemdir” başlığı ile yayınlandı.
Söyleşi tam da Hasip Kaplan ve Sırrı Süreyya’nın sözlerine denk geldiği için (belki de tam bu sözler üzerine bu söyleşi bilinçli olarak seçilmiş te olabilir, bilmiyoruz) epeyce ilgi topladı ve paylaşıldı.
Yazıyı okuyunca kitabı da getirtirip iyice bir barı Ünlü’nün kitabını ve tezlerini iyice ele alıp inceleyerek bir eleştiri ve değerlendirmesini yapalım diye düşündük. Bunu yapmayı hala düşünüyoruz.
Ancak Türkiye’de olaylar öylesine hızlı akıyor ki, herkesin gündeminde olduğu ve tartıştığı sırada bir şey yazmadıysanız, tren kaçmış oluyor. Ondan sonra ağzınızla kuş tutsanız kimse sizi dinlemez.