Değerli Arkadaşlar,
BİÇDA’da şu mailini görünce yine umutlandım:
“Geziden beri sürekli
biçda'ya proje fikirleri geliyor, her yere ben koşturduğumdan zamanında her
şeyi size iletemiyorum. Artık FİFO
lar doldu, alert veriyo, söylemem
gerekiyor. Yaw millet ortak bir yazılım yapalım diyor. Kar amacı gütmeyen
topluma faydalı yazılımlar...”
Neden ve niçin umutlandım kısaca anlatayım:
Ben programcı veya meslekten bir bilişim çalışanı değilim.
Ancak grubunuzla ta Gezi zamanında tanıştım ve o zamandan beri üyesiyim.
Elimden geldiğince izlemeye çalışıyorum. Grubunuzla bağlantı kurmamın nedeni
tam da yukarıdaki mesajı yazan arkadaşın dediği konuydu.
Gezi esnasında ve sonraki Parklar ve Forumlarda, ortada
tartışma, oylama yapacak ve karar alacak doğru dürüst bir avadanlık olmadığı
için, hareketin nasıl örgütlenemeden buharlaştığını görüyor ve bu nedenle başta
Almanya’da Korsan Parti’nin
kullandığı Liquid Feedback adlı
programın belki bu gidişi durdurabilecek bir imkân olabileceğini düşünüyordum.
Bunu yazılarımda ve forumlarda dile getiriyordum. Çok olumlu
karşılanmasına rağmen yine tam da örgütsüzlük nedeniyle bu olumluluk örgütlü
bir çabaya dönüşemiyordu.
O zaman, bu durumda, birkaç girişimci bu altyapıyı hazırlayıp
Gezi’cilere ve Forumlara sunarsa, zaten internet aracılığıyla oluşmuş bu
hareketin, hiç yabancılık çekmeden bu aracı kullanabileceğini ve böylece belki
demokratik bir tartışma ve karar mekanizması oluşturabileceğini ve dağılmaktan
kurtulabileceğini; dağılsa bile giden selin gerisinde epey bir kum
bırakabileceğini düşünüyordum.
Ama kötü gidişe karşı ilaç olarak düşündüğüm o programı
hazırlamak için, ne teknik bilgim, ne ilişkilerim ne de dilim vardı. Forumlarda
“Korsan Parti” adını duyunca Türkiye’deki
“Korsan”ların bu konuyu bilebileceğini düşünerek, onları aramış ve bağlantı
kurmuştum. Ama bu arkadaşların isim benzerliğinden öte konuyla bir ilgileri
olmadığını görmüştüm.
Bu sırada da yine bu kanaldan Bilişim İşçileri ve Çalışanlarının
forumlardaki toplantılarına katılıp oları izlemeye belki oralardan bir şeyler
çıkar diye etrafıma bakınmaya başlamıştım.
Ancak bu durumdan rahatsız olan dağınık ve çok insan
olmasına ve bu programdan söz etmem hep ilgi görmesine rağmen, bir ilerleme
kaydetmek mümkün olmamıştı. İşin doğrusu konuya benim kadar önem veren ve çaba
gösteren birilerini de görmemiştim.
Bu arada Türkiye’de tutarlı bir demokrasi programının
yokluğunun, bunun bilinçlerde ve ortak varsayımlar arasında yer etmemişliğinin;
yani Gezi’nin bir ruh ve anlayış olarak hazırlıksızlığının da bu dağılışta
önemli bir yeri olduğu sonucuna da ulaşmıştım.
Bu bağlamda, Türkiye’de en azından tutarlı ve radikal bir
demokrasi programının ne olduğunu tartışacak; bu konudaki birikimi özümleyecek
ve oluşturduğu tutarlı ve radikal bir demokrasi programı için bir şeyler
yapmaya başlayacak bir girişim için Radikal Demokrasi diye bir E-mail grubu
oluşturduk. (Grubun sayfası şurasıdır. Tüm tartışmalar ve yazışmalar açıktır: https://groups.google.com/forum/?hl=tr#!forum/radikal-demokrasi)
Gruba bir süre sonra Gezi’nin dağılmasında, bir örgütlenmeyi
ve karar almayı sağlayacak aracın bulunmamasının önemli bir yeri oluğunu
düşünen ve aynı zamanda bilişim alanıyla da ilişkili başka arkadaşlar da
katıldı ve bir yandan program sorunlarını tartışırken diğer yandan da bu teknik
konulara da ilgi duyanlarla, araştırıp bilgilerimizi paylaşmaya başladık.
Bu arada şunları tespit ettik:
Bilgisayar ve internet, hem doğrudan demokrasi hm de temsili demokrasinin özelliklerini birleştirme olanağı tanıyordu buna Liquid Demokracy (Akışkan Demokrasi) deniyordu. Almanya’da Korsan Parti başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesindeki sol partiler veya mahalli yönetimlerin kullandığı Liquid Feedback programının esas konsepti, bu “Akışkan Demokrasi” anlayışına dayanıyordu.
Bilgisayar ve internet, hem doğrudan demokrasi hm de temsili demokrasinin özelliklerini birleştirme olanağı tanıyordu buna Liquid Demokracy (Akışkan Demokrasi) deniyordu. Almanya’da Korsan Parti başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesindeki sol partiler veya mahalli yönetimlerin kullandığı Liquid Feedback programının esas konsepti, bu “Akışkan Demokrasi” anlayışına dayanıyordu.
Bu vesileyle bu çalışmaların bir yan ürünü Akışkan Demokrasi
konseptini kısaca anlatan bir videonun biri alt yazılı biri sözlü olarak
Türkçeye çevrilmesi oldu.
(Videolar
şurada görülebilir: Sözlüsü: http://www.youtube.com/watch?v=AsPOKS8wzsc
Alt yazılısı: http://www.youtube.com/watch?v=SjhGRUDVG_A
)
Liquid Feedback Programın
Türkçeleştirilmesi, kullanımı gibi girişimlerden bir başarı elde edemedik.
Ayrıca programın Açık kaynaklı olmasına rağmen çok egzotik bir dille yazılmış olduğu,
dolayısıyla bizlerin ihtiyaçlarına uygun hale getirmesinin zorluğu gibi
sorunların varlığını da gördük. Yani belli bir hayal kırıklığı yaşadık.
Tabii bu arada, Gezi’nin neredeyse tek elle tutulur bakiyesi
olan Kadıköy bölgesindeki forumların da çalışma, toplantılarına vs. katılıyor, izliyor
ve dersler çıkarmaya çalışıyordum. Oralarda da yine herhangi bir oylamanın
reddedilmesi nedeniyle karar alınamaması; bunun onları nasıl felç ettiği ve
işin ilginci tam tersi, korkulanın tam da kendisi bir sonuçla en anti
demokratik bir biçimde küçük örgütlü grupların gelişmeleri istediği gibi
yönlendirmesi ve bunun sonucunda da insanların uzaklaşması gibi bir sorunun
varlığı da görülüyordu. Bunun için de bir çözüm yolu arıyorduk.
Bu bağlamda, tek oya dayanan oylamaların sınırlılıkları,
bürokratikleşme ve bölünmeleri ve hatta egemenlik ilişkilerini güçlendirmesi gibi
sorunların da olduğu giderek netleşti. Bu bağlamda başka oylama ve karar tekniklerini
de incelemeye başladım. Bununla ilgili olarak dünyanın en eski en yaygın ama
isimsiz karar alma ve oydaşma yönteminin modern ve gelişmiş bir biçimi olan Sistemli Oydaşma yöntemi veya tekniğinin
forumları inmelendiren birçok soruna karşı bir ilaç olacağı sonucuna
ulaşmıştık.
(Almanca
bir açıklaması şurada var: http://www.sk-prinzip.eu/
. Ayrıca bu yöntemi kısaca şu yazıda ele almış ve önermiştik: http://demirden-kapilar.blogspot.com.tr/2014/06/cumhurbaskanlg-aday-ve-secim-yontemi.html
)
Gerek “Akışkan Demokrasi”,
gerek “Sistemli Oydaşma” yöntemlerini
forumlara da aktarmaya çalıştık ve kullanımını önerdik. Ancak belki önemi
anlaşılamadığı için; belki biz yeterince anlatamadığımız ve konuyla ilgili
yeterli ve doyurucu bir literatür hazırlayamadığımız için ilginç bir fikir
olarak görülmenin ötesinde bir yankı bulmadığı söylenebilir.
Ancak biz Radikal Demokrasi
grubunda, bizzat oylama ve karar yöntemleri konusunu tartıştık ve yine bu Sistemli Oydaşma yöntemiyle hangi
yöntemle karar alacağımızı belirleyerek, yöntemi çok başarılı ve verimli bir
biçimde kullanmaya başladık.
Bu deney ve daha önceki Liquid
Feedback araştırmalarından şöyle bir sonuç çıkmıştı. Liquid Feedback gibi, onun akışkan
demokrasi konseptine de dayanan daha başka bir program yazmak gerekiyor.
Ama bu aynı zamanda karar alma yöntemi olarak Sistemli Oydaşma’yı kullanmalıydı. Bu ikisi birleştirilir, pratik
ve kullanışlı, aynı zamanda girişim ve tartışmaların da kolayca yapılabileceği
bir program yazılırsa sadece Gezi’nin ve kalıntılarının değil; genel olarak
ezilenlerin ve toplumsal muhalefetin kolayca örgütlenmesini sağlayacak bir araç
emre amade kılınmış olabilirdi. “Alet
işler el övünür” derler. Böyle iyi bir alete ihtiyacı vardı ezilenlerin
örgütlenme girişimlerinin.
Bu arada bu işi kendimizin başaramayacağını düşündüğümüz
için, hem demokratların bilişim ve internetin olanaklarına; bilişim ve
internetten anlayanların da demokrasiye ve onun araçlarına dikkatlerini çekmek
için, Bilgisayar, İnternet ve Demokrasi
gibi bir Konferans ve Sempozyum hazırlama gereği; belki buralardan bir şeyler
çıkabileceği noktasına geldik ve bunun ön araştırmalarına başladık.
Ayrıca bu arada Liquid
Feedback ile aynı işlevlere sahip ve daha yaygın bir program diliyle
yazılmış yine Açık Kaynak kodlu Adhocracy
(https://adhocracy.de/) adlı programı
bulduk.
Bu program kolayca hem Türkçeye çevrilebilirdi hem de oylama
tekniği olarak Sistemli Oydaşma en
azından bir alternatif arar alma yöntemi olarak programa entegre edilebilirdi. Bir
de iyi bir App yazılırsa, herkesin
kolaylıkla kullanabileceği bir tartışma ve karar alma aracı olabilir; en
azından böyle bir aracın yokluğunun sorunları aşılabilirdi.
İşte tam bu noktada, BİÇDA’ya yazının başındaki gibi veya
şöyle maillerin geldiğini gördüm.
“Sırf faydalı bir
şeyler yapmak adına gelecek yazılımcılar olacaktır eğer duyurulursa. Açık
kaynak olursa illa bireysel fayda isteyenlerden de ilgi gösterenler olacaktır.
Github hesabı soran şirketler arttı. Teknik anlamda ilgi çekici projelerin
olması katılacak insan sayısını arttırır sanırım. Öğrencilere de duyurmak
mantıklı olacaktır. Öğrenciyken üzerine çalışabileceğin gerçek projeler
olmasını istiyorsun. Daha heyecanlı oluyor öğrenciler”
Ayrıca bu yönde girişimler başladığını da görünce (Ortak
program yazmak için Github hesabı açmak gibi vs.) tekrar umutlandım ve bunun
üzerine oturup buraya kadar okuduğunuz satırları yazdım.
Şimdi sizlere bir öneri var.
Birincisi, gelin Radikal Demokrasi ve BİÇDA gruplarından
insanlar olarak ortaklaşa Bilgisayar, İnternet ve Demokrasi konularını her
yönüyle, olanakları ve riskleriyle tartışacağımız bir Sempozyum veya benzeri
bir etkinlik düzenleyelim. Böylece demokratların ve ezilenlerin dikkatlerini
internete ve dijitalleşmeye; bilişimcilerin dikkatlerini de Demokrasiye çekelim.
İkincisi, program yazacak arkadaşların, acilen var olan ve açık kaynak kodlu Adhocracy’yi Türkçeleştirip, Sistemli
Oydaşma ile geliştirmeleri ve bunun için kolayca akıllı telefonlardan bile
kullanılabilecek bir App vs.
yazmaları. Ezilenlere ve demokratlara ülkenin ve dünyanın dört bir yanına dağılmış
insanlar olarak girişimde bulunabilecekleri, tartışabilecekleri ve karar
alabilecekleri kolay kullanılır bir araç oluşturmaları. İşte size “kar amacı gütmeyen, topluma faydalı” bir
somut öneri
Kanımca bu ikisini yapılabilirse ondan sonra ortadaki
deneylere göre gerekli adımlar atılabilir.
Bir işe girişilir gerisi sonra görülür.
Dostlukla
Dostlukla
Demir Küçükaydın
Not: Bu maili BİCDA’ya yolluyorum ama aynı zamanda konu hem
genellikle toplumsal muhalefeti ve ezilenleri; hem Radikal Demokrasi grubundakileri,
hem de bunların dışında kalmış demokrat ve iletişimcileri de ilgilendirdiğinden
normal bir yazı gibi Bloğumda da yayınlayacağım ve her yerde paylaşacağım.
Yazıları e-posta ile otomatik
olarak almak isterseniz şu adrese boş bir e-mail yollayınız.
Twitter:
Bloglar:
Kitapları İndirmek İçin:
Videolar:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder