"#HAYIR’ın Örgütlenmesinde İnternet ve Sosyal Medya’nın Hükümetin Kontrolü ve Engellemesi Dışında Kullanılabilmesi İçin Somut Bir Öneri" başlıklı yazımız buradan sesli olarak dinlenebilir veya indirilip sonra dinlenebilir.
8 Şubat 2017 Çarşamba
7 Şubat 2017 Salı
Referandumdan Vazgeçilmesi Olasılığı ve #HAYIR Diyenlerde Rehavet Tehlikesi
Sadece korku değil, cesaret de bulaşıcıdır. Ama sadece korku
ve cesaret değil, rehavet de bulaşıcıdır.
#HAYIR diyenlerin son bir ay içinde yenilgi ve sinmişlik
psikolojisini üzerlerinden atarak, önce sosyal medyada ve sonra da gerçek
hayatta daha görünür ve cesur olmaları dengeleri değiştirmeye başladı ve bunu
elbet AKP ve Erdoğan’ın duyargaları (Anket şirketleri başta olmak üzere örgütten
gelen diğer yankılar) tespit etmekte gecikmedi.
Bunun üzerine önce yangından mal kaçırırcasına Meclis’ten
geçirilen değişiklik bekletilmeye başlandı.
Şimdi de RTE bekletiyor ve o kanattan, “yol yakınken geri dönülsün, referandumdan vazgeçilsin” türünden yazılar
çıkmaya başladı.
6 Şubat 2017 Pazartesi
#HAYIR Girişimlerinin Örgütlenme Sorunları – Bilimsel ve Politik Tartışma ve Karar Almanın Farklı Özleri ve Yapıları
Gezi’nin ve orada oluşan forum ve dayanışmaların geride hiçbir
görünür birikim bırakmadan dağılışlarının temel nedenlerinden biri bilimsel ve
politik tartışmaların temelden farklı özelliklerini dikkate almamalarıydı.
Politik bir hareket olarak, bilimsel bir toplantının yöntem
ve araçlarıyla bir sonuca ulaşmaya çalışıyorlardı. Bu da onların örgütlenmesini
ve karar almasını olanaksız kılıyordu.
Gezi üzerine sonradan yazılan literatür okunduğunda Gezi’nin
bu temel zaafı üzerine neredeyse hiçbir eleştiri ve gönderme bulunamaz. Bütün Gezi
literatürü Gezicilerin Gezi’ye bir övgüsünden başka bir şey değildir. Bu da
aslında Gezi’nin öldüğü gerçeğinin bir görünümüdür. Çünkü canlı bir hareket
kendisine övgü düzmez, kendi açmazlarını, sınırlılıklarını, yanlışlarını gündeme
alıp tartışmaya ve onları aşmaya çalışır. Gezi başından beri kendine hayran Narsist
bir hareket olarak kaldı.
5 Şubat 2017 Pazar
#HAYIR Cephesi ve Boykotçular
#HAYIR cephesinde yer alabileceği veya alması gerektiği
düşünülenler arasında bir de “boykotçular” var.
Elbet bir evetçinin “boykotçu” olması veya sandığa gitmemesi
iyidir. Bu 7 Haziran’da olduğu gibi Erdoğan’ın ikinci bir ciddi yenilgi
almasını sağlayabilir. 7 Haziran zaferi bizlerin bütün güçleri harekete
geçirebilmemiz kadar Erdoğan’ın bütün güçleri harekete geçirememesinin de
sonucuydu. Muhtemelen bu Referandum’da da hangi cephenin tüm rezervlerini
aktive edip cepheye sürebileceği sonucu belirleyici olacaktır.
(#HAYIR cephesinde yılgınlık ve dağınıklık bulutları dağılır
gibi oluyor. Hatta daha şimdiden çok tehlikeli bir rehavetin izleri bile
görülüyor. Referandum’a kadar en küçük bir rehavete kapılmamak bu işin olmazsa
olmazı.)
4 Şubat 2017 Cumartesi
#HAYIR Girişimleri Kurulurken
Bugünkü yazı #HAYIR üzerine pratik girişimleri duyurmak ve tanıtmak üzerine olsun. Ne de olsa
yazılar gerek e-grupları, gerek doğrudan mailler, gerek sosyal medya, gerek
blog, gerek gelen yazıları kendisi paylaşanlar üzerinden on binlerce kişiye ulaşıyor.
Bütün medya kanallarının iktidarın tekelinde olduğu; örgütlü yapıların da
kendilerinin dışındaki dünyayla pek ilişkilerinin olmadığı bir ortamda bu
olanaklar posta güvercini veya megafon işlevi de görebilirler.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)