(Aşağıdaki yazı yirmi yıldan fazla bir zaman önce yazılmıştı. O zamanlar Özgür Politika gazetesinde yayınlanmıştı. Yarın Siyahlar Hareketi üzerine bir canlı yayın yapacağız. O bağlamda bu eski yazıyla konuya genel bir bakış sunalım dedik)
Irkçılık ta Milliyetçilik te; "Irklar" da
Milletler de modern kapitalizmin bir ürünüdürler ve nasıl, milletler
milliyetçiler tarafından yaratılarsa ve milletler olduğu için milliyetçiler
değil, milliyetçiler olduğu için milletler var ise, aynı şekilde ırklar olduğu
için ırkçılar değil; ırkçılar olduğu için "ırklar" vardır. Bu
anlamda, her ikisi de bir "hayali
cemaat" özelliği taşırlar.
Irkçılık da Milliyetçilik de sermayenin, kendi iç mantığının
zorunlu bir sonucu değildirler. Ne ırkçı ne de milliyetçi olmayan ve ulusal
devletlere dayanmayan bir kapitalizm, teorik olarak mümkündür. Her ikisi de,
sermayenin somut tarihsel hareketinin ürünüdürler. Milliyetçilik ve milletler,
kapitalizm öncesinin iş bölümü farklılıklarını derinleştiren genel kastlaşma
eğilimine ve bunun sonuçlarına karşı, modern geniş yeniden üretimi sürdürmek
için ortaya çıkan bir çözüm ise; ırkçılık, kapitalist olmayan bir çevrede
yayılışın ve sömürgeciliğin ideolojik ve siyasi ifadesi olarak ortaya
çıkmıştır.