Türkiye’de (aslında Dünyada da) demokratların ve muhalefetin
en büyük zaafı bir program ve stratejisinin olmamasıdır. Ama bu zaafın aşılmasını
engelleyen daha büyük bir zaaf daha vardır: bir program ve strateji olmadığını
görmezden gelmek ve dolayısıyla bir program ve strateji tartışmasının bile
yokluğu.
Öncelikle bu yokluğu yok etmek gerekiyor.
Bekin Ağırdır, Türkiye’nin aydın standartlarının üzerinde;
Türkiye’de demokrasi mücadelesi vermeye çalışan herkesin ciddiyetle izlemesi
gereken bir araştırmacıdır.
Ama sadece bir araştırmacı değildir, angaje bir demokrattır
da.
Bekin Ağırdır’ın demokrasi mücadelesinin tıkanmışlığına ve
aynı zamanda nasıl bir potansiyelin de var olduğuna ilişkin sunduğu veriler son
derece önemlidir.
Elbet benzeri gözlemleri etrafına biraz olsun ayık kafayla
bakan herkes bir biçimde yapıyordur.
Ama bunların nispeten daha nicel ve nesnel anketlerin verileriyle
tanımlanmış olması başka bir değer taşır.
Ancak sorun sadece bu gözlemler değil, bu gözlemlerden
çıkarılacak sonuçlardır da.
Bekin Ağırdır bir takım kategorik sonuçlar da çıkarıyor ve
öneriler yapıyor.
Bekin Ağırdır’ın çıkardığı kategorik sonuçlar ve öneriler de
kanımızca büyük ölçüde doğrudur.
En azından üzerinde durulmaya ve tartışılmaya değerdir; tartışmalar
içir iyi bir temel, iyi bir başlangıç noktası sağlar.
Bu nedenle, demokratlar ve muhalifler arasında en azından ortaklaşa
bir program ve strateji tartışması başlatabilmek için Bekir Ağırdır’ın görüşlerini
nispeten daha derli toplu sunma fırsatı bulduğu, Medyascope TV’deki bu programına
dikkati çekmenin yerinde olacağını düşünüyoruz.
*
Biz de yıllardır yazılarımızda aynı tespitlere dayanarak, benzer
cevaplar veriyoruz.
Elbette arada temel bazı farklar var.
Birincisi, biz daha ziyade Marksist bir terminoloji ya da
vokabüler kullanarak, o kavram sistemi içinde bunları ifade ediyoruz. Beki Ağırdır’ın
kavramları ve dili daha popüler. Daha zamanın ideolojik iklimini yansıtıyor. Tabii
bu onu aynı zamanda geniş kesimler için, daha da anlaşılır kılıyor. (Bizim
dilimiz elbette yeni kuşaklar Marksizmi bilmediği, eski kuşaklar da artık
unuttuğu için hiç anlaşılmamak gibi bir sorun doğuruyor. Dilimizin klasik Marksizmin
kavramları ve örneklerine dayanması, onun içeriğinin yeni ve farklı niteliğinin
görülmesini engelliyor. Ama bu ayrı bir konu.)
İkincisi, bizim cevaplarımız kategorik olmakla kalmaz, daha
somuttur. Yani gerek programatik, gerek stratejik, gerek taktiksel, örgüt ve
mücadele biçimleri konusunda her zaman somut öneriler biçiminde ifade edilir.
Ama bu somut öneriler Bekir Ağırdır(ın kategorik cevaplarıyla
örtüşür ya da o kategoriler çerçevesinde değerlendirilebilirler.
Şöyle bir örnek belki açıklayıcı olur. Bekin Ağırdır, “Çoban
Ateşleri”nden söz eder. Yani ezilenlerin, demokratların, muhalefetin aşağıdan
inisiyatifine dayanan bir hareketin oluşmasının bu tıkanmışlığı kırabileceğini
ve ön açıcı olabileceğini belirtir.
Biz de öyle görüyoruz. Ama bu çoban ateşlerinin yakılabilmesi, o ateşlerin söndürülmemesi, o ateşlerin büyük bir yangına dönüşebilmesi için her zaman, her kritik momentte somut öneriler yapıyor ve gereğinde bizzat girişimlerde de bulunuyoruz.
Biz de öyle görüyoruz. Ama bu çoban ateşlerinin yakılabilmesi, o ateşlerin söndürülmemesi, o ateşlerin büyük bir yangına dönüşebilmesi için her zaman, her kritik momentte somut öneriler yapıyor ve gereğinde bizzat girişimlerde de bulunuyoruz.
Ya da programatik düzeyde, bugünkü bölünmeleri aşmak için Bekin
Ağırdır’ın kategorik demokrasi cevabını, somut talepler halinde ifade ediyoruz.
*
Ancak somut olmayı bir yana bırakalım, çünkü kategorik
cevapların, olguların ve tespitlerin bile tartışılmadığı bir ortam var. Herkes kendi
mahallesinin, örgütünün, içine kapanmış ve kendi söylediğini kendi dinler durumda.
Öncelik bunu kırmakta.
Bu nedenle Bekin Ağırdır’ın böyle bir tartışmada belli başlı
başlıkları, gündem maddelerini içerebilecek söyleşisine dikkati çekmeyi görev
bildik.
Bundan sonra doğrudan veya dolaylı olarak strateji
tartışmasına girecek yazılara dikkati çekmeye ve onlarla tartışarak bir
tartışma başlatmaya çalışmaya devam edeceğiz.
Bekin Ağırdır’ın bu söyleşisinin linkleri şöyle:
Medyascope’ta:
Aynı söyleşi Youtube’ta şurada:
Ayrıca sadece ses dosyası olarak şurada:
Lütfen dinleyin, başkalarıyla paylaşın, ortak bir konunun
tartışılmaya başlanması bile muazzam bir adım olur.
Demir Küçükaydın
13 Aralık 2017 Çarşamba
Bloglar:
Video:
Podcast:
İndirilebilir kitaplar:
Bu yazı ilk olarak şurada yayınlandı:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder