13 Aralık 2017 Çarşamba

Ne Yapmalı? Bekir Ağırdır’ın Tespitleri ve Çıkış Yolları (Bu sıkışmışlıktan nasıl çıkarız?)

Türkiye’de (aslında Dünyada da) demokratların ve muhalefetin en büyük zaafı bir program ve stratejisinin olmamasıdır. Ama bu zaafın aşılmasını engelleyen daha büyük bir zaaf daha vardır: bir program ve strateji olmadığını görmezden gelmek ve dolayısıyla bir program ve strateji tartışmasının bile yokluğu.
Öncelikle bu yokluğu yok etmek gerekiyor.
Bekin Ağırdır, Türkiye’nin aydın standartlarının üzerinde; Türkiye’de demokrasi mücadelesi vermeye çalışan herkesin ciddiyetle izlemesi gereken bir araştırmacıdır.
Ama sadece bir araştırmacı değildir, angaje bir demokrattır da.
Bekin Ağırdır’ın demokrasi mücadelesinin tıkanmışlığına ve aynı zamanda nasıl bir potansiyelin de var olduğuna ilişkin sunduğu veriler son derece önemlidir.

Elbet benzeri gözlemleri etrafına biraz olsun ayık kafayla bakan herkes bir biçimde yapıyordur.
Ama bunların nispeten daha nicel ve nesnel anketlerin verileriyle tanımlanmış olması başka bir değer taşır.
Ancak sorun sadece bu gözlemler değil, bu gözlemlerden çıkarılacak sonuçlardır da.
Bekin Ağırdır bir takım kategorik sonuçlar da çıkarıyor ve öneriler yapıyor.
Bekin Ağırdır’ın çıkardığı kategorik sonuçlar ve öneriler de kanımızca büyük ölçüde doğrudur.
En azından üzerinde durulmaya ve tartışılmaya değerdir; tartışmalar içir iyi bir temel, iyi bir başlangıç noktası sağlar.
Bu nedenle, demokratlar ve muhalifler arasında en azından ortaklaşa bir program ve strateji tartışması başlatabilmek için Bekir Ağırdır’ın görüşlerini nispeten daha derli toplu sunma fırsatı bulduğu, Medyascope TV’deki bu programına dikkati çekmenin yerinde olacağını düşünüyoruz.
*
Biz de yıllardır yazılarımızda aynı tespitlere dayanarak, benzer cevaplar veriyoruz.
Elbette arada temel bazı farklar var.
Birincisi, biz daha ziyade Marksist bir terminoloji ya da vokabüler kullanarak, o kavram sistemi içinde bunları ifade ediyoruz. Beki Ağırdır’ın kavramları ve dili daha popüler. Daha zamanın ideolojik iklimini yansıtıyor. Tabii bu onu aynı zamanda geniş kesimler için, daha da anlaşılır kılıyor. (Bizim dilimiz elbette yeni kuşaklar Marksizmi bilmediği, eski kuşaklar da artık unuttuğu için hiç anlaşılmamak gibi bir sorun doğuruyor. Dilimizin klasik Marksizmin kavramları ve örneklerine dayanması, onun içeriğinin yeni ve farklı niteliğinin görülmesini engelliyor. Ama bu ayrı bir konu.)
İkincisi, bizim cevaplarımız kategorik olmakla kalmaz, daha somuttur. Yani gerek programatik, gerek stratejik, gerek taktiksel, örgüt ve mücadele biçimleri konusunda her zaman somut öneriler biçiminde ifade edilir.
Ama bu somut öneriler Bekir Ağırdır(ın kategorik cevaplarıyla örtüşür ya da o kategoriler çerçevesinde değerlendirilebilirler.
Şöyle bir örnek belki açıklayıcı olur. Bekin Ağırdır, “Çoban Ateşleri”nden söz eder. Yani ezilenlerin, demokratların, muhalefetin aşağıdan inisiyatifine dayanan bir hareketin oluşmasının bu tıkanmışlığı kırabileceğini ve ön açıcı olabileceğini belirtir.
Biz de öyle görüyoruz. Ama bu çoban ateşlerinin yakılabilmesi, o ateşlerin söndürülmemesi, o ateşlerin büyük bir yangına dönüşebilmesi için her zaman, her kritik momentte somut öneriler yapıyor ve gereğinde bizzat girişimlerde de bulunuyoruz.
Ya da programatik düzeyde, bugünkü bölünmeleri aşmak için Bekin Ağırdır’ın kategorik demokrasi cevabını, somut talepler halinde ifade ediyoruz.
*
Ancak somut olmayı bir yana bırakalım, çünkü kategorik cevapların, olguların ve tespitlerin bile tartışılmadığı bir ortam var. Herkes kendi mahallesinin, örgütünün, içine kapanmış ve kendi söylediğini kendi dinler durumda. Öncelik bunu kırmakta.
Bu nedenle Bekin Ağırdır’ın böyle bir tartışmada belli başlı başlıkları, gündem maddelerini içerebilecek söyleşisine dikkati çekmeyi görev bildik.
Bundan sonra doğrudan veya dolaylı olarak strateji tartışmasına girecek yazılara dikkati çekmeye ve onlarla tartışarak bir tartışma başlatmaya çalışmaya devam edeceğiz.
Bekin Ağırdır’ın bu söyleşisinin linkleri şöyle:
Medyascope’ta:
Aynı söyleşi Youtube’ta şurada:
Ayrıca sadece ses dosyası olarak şurada:
Lütfen dinleyin, başkalarıyla paylaşın, ortak bir konunun tartışılmaya başlanması bile muazzam bir adım olur.
Demir Küçükaydın
13 Aralık 2017 Çarşamba
Bloglar:
Video:
Podcast:
İndirilebilir kitaplar:
Bu yazı ilk olarak şurada yayınlandı:

Hiç yorum yok: