Hürriyet, eşitlik, adaleti temsil eden üç renk, artık Fransız ulusunun bayrağı ve Fransız kapitalizmini ve emperyalizminin fetihlerinin bir aracı ve sembolü haline gelmiş bulunuyor.
Kızıl bayrak ise, uzun yıllar bürokratik kastların egemenliğinin aracı oldukları için başlangıçtaki Fransız devriminin özlemlerine ekledikleri toplumsal eşitliği sembolize etme özelliklerini yitirmiş bulunuyorlar.
Biraz da bu nedenle bu direnişin bir bayrağı yok.
Çünkü ne Fransız devriminin Hürriyet, Eşitlik ve Adalet özlemi, ne de ezilenlerin eşitlik özlemi gerçekleşmiş değil.
Program yeni koşullara uygun olarak aktüalize edilmek, bilgisayar programcılarının diliyle söylersek, “update” yapılmak koşuluyla hala aynı, ama bu programın sembolü olan bayraklar kirlenmiş bulunuyor.
Burada şu soru ortaya çıkıyor: Hareketin mesajını özetleyen birleştirici ve temiz bir bayrak ne olabilir?
Bu direnişin bayrağı Türk bayrağı olursa, Kürtleri dışlar; Atatürk olursa içten Müslümanları dışlar. Halbuki başarıya ulaşmak için genişlemek; genişlemek için de sözde yumuşak ama içerikte kavi (radikal) olmak zorundadır. Bütün Forumlarda AKP tabanını da kazanmanın önemi dile getirilmektedir.
Bayrak öncelikle hiçbir dine, dile, “ulusa”, dile, etniye, siyasi görüşe vurgu yapmayan, hepsinin kendini ifade edebileceği ve kendine yer bulabileceği bir bayrak olmalı.
Bu beyaz bayrak olabilir.
Beyaz bayrak hemen hemen hiçbir dine, ulusa, siyasi veya ideolojik görüşe bir gönderme yapmamaktadır. Aynı zamanda barışın rengidir.
Beyaz bayrak bu direnişin bayrağı olursa tüm farklı demokratik özlemleri bir araya getirebilir ve bir tek ortak program-bayrak etrafında birleştirebilir.
Elbet kimseden kendi inancından, görüşünden, dilinden vs. vazgeçilmesi istenmemektedir ve istenemez. Bu beyaz bayrağın alt köşesine herkes de kendini tanımladığı kimliğini küçük bir sembolle koyabilir. Beyaz bir bayrağın sol veya sağ alt köşesinde, bir Beşiktaşlı kendi renklerini ve sembolünü, bir fenerli, Galatasaraylı, Trabzonsporlu kendi renklerini ve sembollerini, bir CHP’li veya bir AKP’li, bir Müslüman veya bir Alevi, bir Türk veya bir Kürt kendi renklerini ve sembollerini koyabilir.
Bu biçim, beyazın sembolize ettiği eşitliğin ve kimseye imtiyaz tanımamanın tanındığını gösterir ve bunu tanıyan öznenin de kim olduğunu.
Böylece bir Türk veya bir Fenerli, bir Kürt veya bir Beşiktaşlı; bir Alevi veya Galatasaraylı; Bir Sünni veya bir Trabzonsporlu olmak arasında bir fark olmaz.
Devletin karşısında hepsi eşit olur.
Devletin görevinin bu eşitliği sağlamak ve korumakla sınırlı olduğu bir düzen özlemini dile getirir.
O halde, direnişin bayrağı beyaz olmalıdır. Beyaz hiçbir dile, dine vs. gönderme içermediği; barışın sembolü olduğu için birleştiricidir.
*
Ayrıca ek olarak Beyaz’ın başka üstünlükleri de vardır.
Birincisi, yapması çok kolaydır. Beyaz bir çarşafı almak, olduğu gibi veya birkaç parçaya bölmekle elde edilebilir. Herkesin elinin altında veya evinde böyle bir bayrağı yapacak bir malzeme vardır.
Bu bez parçasını, bir sopaya, bir şemsiyeye takmak yeter.
Ama bir derin anlamı daha vardır beyaz bezin. Binlerce yıllık ağulardan süzülmüş halk bilgeliği ile ilgili.
Kefen bezi bilindiği gibi beyaz bir bez parçasından başka bir şey değildir. Şark’ın sembolü olan sarık, sonra egemenlerin elinde bir güç ve zenginliğin sembolü kavuğa dönüşmüş ise de kökeninde, kafaya sarılmış bir kefen bezinden başka bir şey değildir. Dünya malına zerrece değer vermemenin, ölüme hazır olmanın, bir kefen bezinden başka şeyim yok işte onu da kafamda sarılı taşıyorum demenin bir ifadesidir.
Elimizde beyaz bezi modern devrimlerin bayrağı olarak yapacak bir sopa yoksa onu kefen bezimiz olarak kafamıza da sarabiliriz.
Bayrağımız kefen bezimizdir o da kafamızdadır diyebiliriz.
Sadece bizleri değil, geleneği ve geleceği de birleştirir beyaz bayrak.
Ve nihayet, bizi güneşten ve soğuktan ve de gazdan da koruyucu bir işlev de görebilir.
Demir Küçükaydın
16 Haziran 2013 Pazar
11:07
Demir Küçükaydın
Yazıları e-posta ile otomatik olarak almak isterseniz şu adrese boş bir e-mail yollayınız.
Twitter:
Bloglar:
Kitapları İndirmek İçin:
Videolar:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder