12 Nisan 2020 Pazar

Koronik - Korona Günleri Kroniği - 7. Bölüm - Kore, Almanya, İsveç Niçin...


Koronik - Korona Günleri Kroniği - 7. Bölüm - Kore, Almanya, İsveç Niçin Örnek Olamaz 12 Nisan tarihli bu 7. bölümde, Türkiye'de konunun ciddiyetini ve tehlikenin büyüklüğünü anlamayı engelleyen bu örneklerin özgül nitelikleri üzerinde durulup bu gibi örnekleri getirmenin nesnel sonuçları itibariyle sorurur önemini gizleyen hükümetin politikalarına yaradığı gösterilmektedir. https://youtu.be/nrBQyF8Oh-c

11 Nisan 2020 Cumartesi

KORONİK - Korona Günleri Kroniği (Vekayinamesi)- Altıncı Bölüm 11 Nisan ...

KORONİK - Korona Günleri Kroniği - (Vekayinamesi) Altıncı Bölüm - 11 Nisan 2020 Yüz binlerce hasta ve yaşlıyı boğularak ölümden, Tüm yurttaşları ve yoksulları mağdur olmaktan, Ülkeyi askeri bir darbeden kurtarmak için Felaketi Önleme Programı

Yüz binlerce hasta ve yaşlıyı boğularak ölümden, tüm yurttaşları ve yoksulları mağdur olmaktan, ülkeyi askeri bir darbeden kurtarmak için Felaketi Önleme Programı


Yaklaşan Felaket nedir?
·        Hükümetin «alan da kaçan» anlayışı, bunun için de özellikle hasta ve yaşlı nüfusun «yükü»nden virüsün özellikle yaşlı ve hastaları vurma özelliği aracılığıyla kurtulma planı
·        Ve de muhalefetin hükümete laf yetiştirme politikası, çapsızlığı ve kavrayışsızlığı
·        Yaklaşan felaketin ne olduğunu kavramayı zorlaştırmış bulunuyor.
·        Bu nedenle önce yaklaşan felaketin ne olduğu bilinmeli.
Bugünkü tedbirlerle, Ağustosa  kadar 30.000.000 (otuz milyon) insana virüs bulaşacak.
Bunun en az yüzde biri 300.000 insan yoğun bakım gerektirecek demektir.
Türkiye’deki yoğun bakım yatağı ise 30.000’dir.
Yani en az 300.000 kişi boğularak ölecek demektir. (Muhtemel rakam en az yarım milyondur.)
En acil sorun bu rakamı olabildiğince düşürüp o kadar çok insanın yaşamasını sağlamaktır.
Bunun tek yolu yoğun bakım gerektirecek hasta sayısını yoğun bakım yatağı ve solunum cihazı kapasitesinin altına düşürmektir.
Bunun da tek yolu, hastalığın yayılma hızında ani bir düşüş sağlamaktır.
Bunun da tek yolu, ülke çapında, en az bir ay, genel, kesin bir sokağa çıkma yasağıdır. (Çin’de 2 Ay sürdü)
Bunun için de ilk önce evlere kapatılan nüfusun temel ihtiyaçlarını devletin karşılaması gerekir.

10 Nisan 2020 Cuma

Üstel Büyüme ve Henüz Pandeminin Başlangıcında Bile Olmadığımıza Dair


Üstel (katlanarak, eksponansiyel) büyümeyi sezgisel olarak anlamada belli bir zorluk vardır ve bu gelen tehlikenin nasıl büyük bir tehlike olduğunu kavramayı geciktirmekte, muhalefetin de neyle karşı karşıya olunduğunu ve bunun için ne gibi bir strateji geliştirmek gerektiği gibi bir görevi ve sorunu bile atlamasına yol açmaktadır.
Bu zorluğa Almanya’da devlete tavsiye amacıyla yazılmış bir raporda bile dikkat çekildiğini görüyoruz:
(Burada Almanca Resmi bir rapordan bir bölümün resmi yer alıyor ve Almanca satırlarda şu yazıyor: “COVID-19'un ortaya çıkardığı büyük tehlikenin yakın zamana kadar görülmemesinin ana nedeni, üstel büyümeyi sezgisel olarak anlamadaki zorluktur.”)
Üstel büyümeyi insanların anlayabilmesi için verilen meşhur bir örnek vardır. Zamanın birinde bir sultan kendisine çok büyük bir iyilik yapan birine “dile benden ne dilersin” der. O da satrancın tahtalarına, hep bir sonraki kareye iki katı olmak üzere pirinç tanesi koymasını ve o kadar pirinci vermesini diler. Sultana bu çok basit bir şey gibi gelir ama hesap yapılınca ortaya çıkan rakam tasavvurun ötesindedir.