En keskin “devrimci” olduğunu düşünenler ve uzlaşmasız
olduğunu söyleyenler bile her an için fiili bir uzlaşma içindedirler.
Düşünün bir devrimci, bir demokrat için, bu dünyada uluslar
ve ulusal devletler ve ulusçuluktan daha berbat, kendisine karşı savaşılacak ne
olabilir?
Bunlardan daha korkunç ne var?
Son iki yüz yıldaki bütün savaşların, bugün insanlığın
çektiği bütün sorunların temelinde Aydınlanma’nın inkarı, ona karşı bir karşı-devrim
olan uluslar, ulusal devletler ve ulusçuluk vardır.
O keskin “devrimci”lerin söylediği gibi “uzlaşma yok” ise, bunu
diyenlerin önce yurttaşı oldukları
devletin verdiği hüviyetleri, pasaportları ikametgahları yakmaları, vergi vermemeleri,
onun yasalarını tanımamaları, okullarına gitmemeleri vs. gerekir.