22 Ağustos 2019 Perşembe

HDP Bizi Dinlemiyorsa Bari Öcalan’ı Dinlesin – Öcalan ve Gandi (Devrim’i Korkaklar Yapar)


7 Haziran seçimlerinden beri bir savunma dönemine girildiği, bunun için döneme uygun örgüt ve mücadele biçimleri bulmak, önermek ve uygulamak gerektiği üzerine kafa patlatıyor, öneriler yapıyoruz.
Örneğin Programatik ve stratejik düzeyde, Kürt Sorunu’nu değil, Türk sorununu çözmeye yönelik, Kürtlere statü değil, Türklüğün statüsünün yok edilmesi şeklinde özetlenebilecek, yani ulusun dil, din, tarihle tanımlanmaya karşı tanımlanmasından söz ediyoruz.
Şu ana kadar bir tek Allah’ın kulu çıkıp “bu program yanlıştır” bile demedi.
Susarak, yok sayarak eleştiriyorlar.
Örneğin örgütsel düzeyde ilk olarak HDP’ye bileşen hukuku yerine birey hukukunu öneriyor, bu sistemin Hindistan’daki gibi bir kastlaşma yarattığını söylüyoruz.

21 Ağustos 2019 Çarşamba

Zihni Çetiner'e Veda

Zihni Çetiner, "Bombacı Zihni", "Serseri Zihni",  Rahmetli Deniz'in İsmet Paşa'dan alıp takıldığı adıyla "Talat'ın üç buçuk adamı"ndan biri idi. 21 Mayıs darbesinde Harp Okulunu örgütleyen birkaç kişiden biri. Darbe teşebbüsü, Yargılama hapislik ve hapiste giderek solculaşma.
Ölünceye kadar kendine "ihtilalci" dedi.
DÖB'ten arkadaştık. Ruhen de, ideolojik olarak da pek uyuşmazdık. Ama birbirimizi sever ve sayardık. Ses bombası yapmayı 68 kuşağına o öğretti.
Filistin'e beraber gitmiştik. Sonra o orada El Saika'ya geçti.
Marksist değildi ama anıları bir çok, eskiden Marksist olanınkinden, daha çok gerçeği anlatır.
Sözünü esirgemezdi.
60'ların ilk yarısının dünyasının şekillendirdiği bir insandı.
Eğer Rusya ile bir tarihsel analoji kurulup 60 sonrasında sosyalist hareketin yeniden doğduğu var sayılırsa, 21 Mayısçımar ve YÖN'cüler, Türkiye'nin Dekabristleri idiler.
Ama Rusya'nın aksine, Aydınlanmadan değil, soğuk savaş dönemininin ulusal kurtuluş savaşlarından ve bağlantısızlar hareketinden ilham alıyorlardı.

5 Ağustos 2019 Pazartesi

Ulusların, Avrupa’nın ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Sonuna Doğru


Dünya Ulusları, Avrupa ve Türkiye özünde aynı karakterde krizler içindeler. Kendilerini yok ederek krizden çıkabilirler, ama kendilerini yok etmeyi aşmayı başaramadıkları takdirde bu sefer acılı bir şekilde yine yok olacaklardır.
Kısaca tek tek ele alalım.
Dünya’da toplumun temeli, altyapısı yani ekonomik ilişkiler çoktan ulusal sınırları parçalamış, bir tek dünya ekonomisi yaratmış bulunuyor.
Ama üstyapı, dünya ticaretinin esas olarak üst sınıflar ve lüks mallarla sınırlı olduğu, klasik antik uygarlıklar ve imparatorluklardan bile daha küçük ve sınırlı uluslara ve ulusal devletlere bölünmüş bulunuyor. Bu durum insanlığı boğuyor. İki dünya savaşı tam da bu nedenle çıkmıştı. Ki o zamanlar globalleşmenin çapı henüz bugün vardığı noktadan çok uzaklardaydı.

9 Temmuz 2019 Salı

Vedat Orakçıoğlu’nun Ardından

Ferdinand Hodlers’in “Hayat Yorgunları” isimli resmi ve Kıvılcım gazetesi davası sanıklarının ilk ve tek toplu resmiyle yaptığımız kolajın hikayesini bir yıldan az bir süre önce ölen Selim Ergunalp’in ardından yazdığım Selim’i Uğurlarken başlıklı yazıda kısaca anlatmıştım. O resimden iki kişi kalmıştık. Vedat Orakçıoğlu ve ben. Resimde iki uçta oturanlar.
Dün Vedat Orakçıoğlu’nun öldüğü haberi geldi. Şimdi o resimden son kalan olarak Vedat’ın anısına bir şeyler yazma görevi bana kaldı.
Bu, bir annenin ölen çocuklarını gömmesi gibi.
Bir anlamda “politik çocuklarımdı” hepsi. En azından hepsinin önce “Doktorcu” sonra da bir kısmının (Selim ve Vedat’ın) “Troçkist” olmasına vesile olmuştum. Benimle ilişkilerinden sonra hayatları olağan bir akışı bırakarak başka bir yöne akmaya başlamıştı. Dolayısıyla bir sorumluluğum vardı hep.
Aslında önce benim ölmem gerekirdi. Resimdekilerin içinde en sağlıksız, en sık ve ağır hastalanan bendim. Ama hepsi benden önce gittiler. Bana da arkalarından yazmak düştü.

24 Haziran 2019 Pazartesi

Seçim Sonrası, Bir Restorasyon Sürecinin Öncesi ve Biz


Türkiye’de esas egemen devlettir, burjuvazi ya da Finans-Kapital değildir.
Kimi “Marksist” arkadaşların, devlet egemen sınıfın baskı aracıdır, egemen her zaman ancak bir sınıf olabilir diyeceklerdir.
Bu, işin temelidir elbette.
Ama sadece o kadar. Bu “temel neden ekonomiktir” demeye benzer.
Her şeyi ve hiçbir şeyi” açıklar.
Önce sosyolojik olarak ekonomik iktidar (ya da sosyal iktidar) ve politik iktidar diye ayrıma gitmek gerekir. Çünkü ekonomik ilişkiler içinde egemen sınıf konumunda olmak, politik ilişkilerde de egemen olunacağı anlamına gelmez.

21 Haziran 2019 Cuma

Öcalan’ın Stratejik Bağlamda Söylediklerini Taktik Bir Soruna İlişkin Gibi Açıklamak ve Anlamak - Bu Vesileyle Ali Kemal Özcan’ın Yaklaşımlarına İlişkin Birkaç Söz ve Belge


Sabah uyandığımda Öcalan’ın tarafsız kalın çağrısı yaptığından, HDP’nin bölünmesiden söz eden yazıları, twitleri görünce doğrusu şaşırdım.
Öcalan’ın dese dese “HDP’nin kendi organları vardır, bağımsız bir partidir, onlar kararını kendi verir” tarzından bir şeyler söyleyeceğini ama esas vurgusunu her zaman olduğu gibi stratejik yönelişlere yapacağını düşünüyordum.
Sonra haberleri daha ayrıntılı okuyunca Doç. Dr. Ali kemal Özcan isimli birinin bu yönde açıklamalar yaptığını görünce şaşırdım. Acaba yeni bir Avukatı mı diye düşündüm. Ama bir TV programında konuştuğunu öğrendim. Bu isim yabancı gelmiyordu.
Sonra bir arama yaptım. Birdenbire yıllar önce (2005) Köxüz sitesini kurduğumuzda bir ilişkimiz olduğunu, kendisinin devletçi ve milliyetçi görüşleri nedeniyle yazarlığını kestiğimizi hatırladım.
Elektronik çağındayız. Çok şey silinerek yok oluyor. Ama yine de bir şansımı deneyeyim, bir zamanlar Köxüz sitesiyle ilgili yazışmalar arasında onunla yazışmalarımız duruyor mu diye baktım. Çok şükür yazışmalar kaybolmamıştı.

16 Haziran 2019 Pazar

001 - Sözlü, Yazılı, Görsel Kültür ve Geçişleri.

Bu akşam yapılacak TV tartışması vesilesiyle, tartışmaya başka bir ışık altında bakabilmek için. Bir kaç yıl önce yapılmış bir video. düşündürücü olabilir.