10 Ocak 2019 Perşembe

Berliner Forum’da Sunum ve Tartışma: Yeni Sosyal Hareketler ve Marksizm

Zaman: 13.Ocak 2019, Pazar, saat: 18.00 – 21.00
Yer : MaHalle, Waldemarstrasse 110, Berlin 
Konu:

1960’lardan sonra işçi hareketinin politik bir hareket olarak adeta yok oluşu ile ters orantı içinde o güne kadar daha önceden hiç öngörülmemiş ve var olmamış yeni özneler ve toplumsal hareketler ortaya çıkmaya başladı: Siyahların hareketi, kadın hareketi, ekolojik hareketler, barış hareketi gibi hareketler.
Gerek Marksizm ve gerek işçi hareketi o zamana kadar ne böyle hareketlerin varlığını öngörmüş, dolayısıyla bunları bir strateji sorunu olarak tartışmıştı, ne de bu hareketleri yaratan problemlere özel bir önem vermişti.
Ve şimdi bu hareketler işçi hareketinin ve Marksizm’in yok olduğu Avrupa, Amerika ve Japonya gibi gelişmiş batı ülkelerini derinden derine sarsmaya başlıyordu. Bu hareketlerin ortaya çıkışı, sadece bir sosyal hareketlenme değildi ayrıca bir entelektüel canlılık, bir paradigma değişimi anlamına da geliyordu.

11 Ekim 2018 Perşembe

Selim’i Uğurlarken


Ayrılık yaklaşıyor her gün biraz daha,
Güzelim dünya elveda
Ve merhaba
Kainat
Nazım Hikmet
(Dördüncü Enternasyonal’den Münihli Alman yoldaşlarının Selim için yazdıkları “Nachruf”un (Anma yazısı veya konuşması) başına koydukları şiir)
Münih merkez istasyonu (Hauptbahnhof) yakınında, adı Vietnamca “Su” anlamına gelen küçük çocuğu ile beni uğurlamaya gelen, artık kocaman olgun bir adam olan Selim’in oğlu Adem’e yarım buçuk Almancamla, “babanı nasıl algılıyordun bir çocuk olarak?” diye sordum.
Sordum, çünkü kanımca bizim gibi hayatını sosyalizm için devrimci mücadeleye veren insanların çocuklarının bizler hakkındaki izlenimleri, algıları bizlerin onlar hakkındaki düşünce, izlenim ve algılarından çok daha önemlidir. Tıpkı büyüklerin çocuklardan öğrendiğinin çocukların büyüklerden öğrendiğinden daha fazlası olması gibi.
Eğer tam doğru anladıysam, Adem, mealen “Babam yaptıklarıyla gurur (“Stoltz”) duyuyordu, ama aynı zamanda bulunduğu durumdan mutlu değildi. Ama biz çocukları ve ailesi için elinden gelen her şeyi yapıyordu” dedi.

17 Ağustos 2018 Cuma

Demirtaş’ın HDP’ye Eleştirisi, HDP’nin Demirtaş’ın Eleştirisine Eleştirisi ve Bütün Bu Eleştirilerde İfadesini Bulan Eleştiri ve Örgüt Anlayışlarının Eleştirisi


Hatalar bizden hızlı koşarlar.”
Genel ve Temel nedenlerden (sorunlardan) kaçılamaz.”
Bu iki önerme her eleştirinin dayanması gereken temel aksiyomlardır.
Bu nedenle Eleştiri/Özeleştiri bir anlayışın, bir davranışın, bir politikanın genel ve temel nedenlerine inmekle olur.
Çünkü o genel ve temel nedenler her tekil gibi görünen sorunda tekrar tekrar karşıya çıkacak ve giderek aşılmaz bir duvar haline geleceklerdir.
Ne demek istiyoruz? Bir örnek verelim.
En tipik örnek Marksizmin başına gelendir.

11 Ağustos 2018 Cumartesi

Adil Medya'nın “Yeni Türkiye Soruşturması”na Cevaplar

Soruşturma her biri geleceğe yönelik tahminlere yönelik sorulardan oluşuyor. Toplumsal süreçlerde geleceğe yönelik her türlü tahmin veya öngörü büyük ölçüde yanılmaya yazgılıdır denebilir. Çünkü toplumsal süreçlerde, o süreçleri belirleyen girdilerin çokluğu ve değişkenliği hem de bunlar hakkındaki bilgimizin sınırlılığı ve olayların ardından edinilebileceği gerçeği böyle bir durum yaratır.
Bu durumu veri kabul ederek ancak genel eğilimler hakkında bir şeyler söylenebilir belki ama bu durumda bile bizim beklentilerimiz veya eğilimler hakkındaki görüşlerimiz de toplumsal birer olgu olduklarından, hakkında konuştuğumuz toplumsal süreçler üzerinde bir etkide bulunurlar ve onların gidiş yönünü değiştirebilirler.
Kanımca olayların gelişim yönünde tahminlere yönelik olmaktan ziyade verili duruma ve çıkış yollarına ilişkin önerilere ve görüşlere yönelik soruşturmalar daha yararlı ve verimli olabilir.
Politika ihtimaller ve olasılıklardan hareketle değil, verili durumdan, gerçeklerden hareketle yapılabilir ve yapılmalıdır.
Bu şerhler çerçevesinde sizin sorularınıza sadık kalarak şunları belirtebilirim.

29 Haziran 2018 Cuma

Seçimler ve Sonrası Üzerine: CHP Başarılı, HDP başarısızdır


Seçimlerden sonra niye yazmadığımı soranlar oluyor.
Yazılacakları ve yazılması gerekenleri seçimlerden önce yazdım. “Desti kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur” derler. Desti kırılmadan önce ve kırılmaması için yol göstermeye çalıştım.
Seçimlerden önce yaptığım önerilerimin doğruluğunu seçimlerin ve sonrasındaki gelişmelerin gösterdiğini düşünüyorum.
Ama yine de kısa kısa bazı hatırlatmalar yapalım.
Bir sosyalist olarak benim için seçimler kitleleri bilinçlendirmek, örgütlemek, harekete geçirmek, var olan güçler dengesinde küçük de olsa bir etkide bulunarak bunu ezilenlerin lehine çevirip onların hareket alanını arttırmak için sadece bir vesiledir, küçük de olsa bir olanaktır.

23 Haziran 2018 Cumartesi

Seçim Sonuçlarını YSK ve TRT’nin Önünde Toplanarak İzleyelim

Yarın en önemli sorun seçim sonuçlarında yapılacak hileleri ve manipülasyonları engellemektir.
Karşı tarafta devletin tüm imkanları var.
Ancak on binlerce hatta milyonlarca insanın bilinçli bir hareketini, örgütlenmesini, girişim yeteneğini ve kontrolünü hiçbir devlet engelleyemez.
Seçim sandıklarında hilelerin büyük ölçüde engellenebileceğini öngörebiliriz.
Çünkü öncelikle “Millet İttifakı” partileri ve HDP’nin sandıklardaki temsilcileri çıkar ve kader ortaklığı içindedirler ve bu nedenle “Millet İttifakı” HDP’nin oylarının iç edilmesine karşı çıkacaktır.
Bugünkü güçler konumlanışında tecrit olan HDP değil, AKP ve MHP’dir.
Sadece bu bileşim ve konumlanış bile seçim sandıkları başında psikolojik bir üstünlük oluşturup AKP’nin hile ve dolandırıcılıklarını engelleyici bir işlev görecektir.