28 Şubat 2017 Salı

Dinlemek İçin - #HAYIR, Emek, Sınıf, Din Ve Marksizm

Dinlemek için - İndirilebilir veya Online dinlenebilir. Okumakya vakit ve imkan bulamayanlar için kullanışlı. 

"Ne var ki, ne Sınıf ve Sınıflar Mücadelesi kavramlarının; ne de Emek kavramının Marksizm’le ilişkisi yoktur. Bunlar Marksizm’in ayırıcı kavramları değildirler; hatta bu kavramlarla Marksizm’i özdeşleştirmek, onu burjuvazinin kabul edeceği hale getirmektir ve anti Marksist bir Marksizm kavrayışıdır.
Neden ve nasıl? Önce bir matematik formül gibi dayandığı mantığı; sonra da bunun çelişkili gibi görünen politik sonuçların çelişkisiz olduğunu görelim. Yani ulusalcıların neden hep Marksist iddialı olduklarını; Kadıköy’ün neden metre kareye en çok Marksist düşen yer olduğunu, bu çelişkili görünenin ardındaki temel metodolojik özdeşliği görelim."


27 Şubat 2017 Pazartesi

#HAYIR’sız Gelişmeler - Kötü Kokular Geliyor

Bu aralar #HAYIR cephesinde iki ay öncesinin moral bozukluğu aşılmış, kendine güven ve Referandumda bir başarı beklentisi yaygınlaşmış bulunuyor.
Bu elbet olumlu bir gelişmedir, ama bu eğilimin bir anda tersine dönme ihtimali ortadan kalkmış değildir. Hele son bazı gelişmeler alarm zillerini çaldırıcıdır.
Bu nedenle, #HAYIR Meclisleri gibi aşağıdan örgütlenmelerin, #HAYIR cephesinin nasıl daha iyi örgütlenebileceği gibi sorunları; yine bu bağlamda karar almanın bir yöntemi olarak OYDAŞMA’yı açıklamaya kısa bir ara vererek, kötü kokular yayan gelişmelere dikkati çekmek gerekiyor.
Er(doğan+genekon) ittifakı iktidarda kalmak için akla gelebilecek ve gelmeyecek her türlü provokasyonu yapmaya; her türlü cinayetleri işlemeye hazırdırlar. Yeter ki, imkân ve hareket alanı bulsunlar. Bunu yapabilecek operasyonel güç ve olanakları var. Onları tek sınırlayan, güç dengeleridir. Bu nedenle, uygun dengeleri bulduğunda referandumdan önce Erdoğan’ın her yolu deneyeceğinden emin olunabilir.

26 Şubat 2017 Pazar

Dinlemek İçin - #HAYIR için Mücadele ve Kürt Özgürlük Hareketine Bir Program ve Strateji Değişikliği Önerisi

(Dinlemek için Okunmuş yazılar. İndirilerek veya online dinlenebilir. Okumak için zamanı olmayanlar için bir çözüm.)
"Stratejinin önemini gösterebilmek için, toplumsal mücadeleler tarihinde son derece önemli ve tayin edici olmuş iki dramatik stratejik değişikliğe kısaca değinelim.
Biri Ekim devrimi öncesinde, Lenin’in Sen Petersburg’ta Finlandiya istasyonuna indiğinde yaptığı strateji değişikliğidir.
Diğeri Abdullah Öcalan’ın CIA-MOSSAD tarafından Türk devletine teslim edildiğinde, İmralı’da yaptığı strateji değişikliğidir.
Her ikisi de olağanüstü zor koşullarda, hatta dayandıkları ve hatta büyük ölçüde kendileri tarafından oluşturulmuş örgütlerin alışılmış ezberlerine karşı ortaya koyulmuştur."

24 Şubat 2017 Cuma

#HAYIR ve Azınlığın Hakkı

Dünkü “#Hayır ve Azınlığın Üç Türü” başlıklı yazımızda, aynı “azınlık” kavramıyla karşılanmasına rağmen, birbirinden mahiyetçe tamamen farklı üç tür azınlık olduğunu; birinci tür azınlığı ortadan kaldırmak için eşitlik; ikinci tür azınlığı ortadan kaldırmak için eşitsizlik gerektiğini göstermiştik.
Üçüncü tür azınlık ise, demokrasi kavramının kendisi tarafından ortaya çıkarılıyordu. Demokrasi, “azınlığın çoğunluğa uymasını ilke olarak kabul eden rejim” ise, tanımı ya da “fıtratı” gereği azınlık demokrasinin olmasza olmazı oluyordu.
Yukarıdaki formülün dayandığı anlayışa dayanarak tersinden formüle edersek, tabiri caiz ise, “demokrasi: azınlıkları ortaya çıkarma rejimidir” bile denebilir.
Burada bir çelişki ortaya çıkar. Demokrasi her şeyden önce bir oylama yapmak, yani azınlık ve çoğunluğu ortaya çıkarmak ise ve kararlar da çoğunluğun kabul ettiği oluyor ise, azınlığın hakkı ve ağırlığı ne olacak? Sıfır mı olacak? Bu sorunlu bir durum değil midir?

23 ŞUBAT 1917 Rusya'da Şubat Devrimi Başlamıştı.

23 ŞUBAT 1917 Rusya'da Şubat Devrimi Başlamıştı.
Başlangıçta kadınlar vardı.
Giderek daha fazla insan yürüyen kadınlara katıldı. Giderek savaşa ve Çara karşı sloganlar yükselmeye başladı.
Ertesi gün 200.000 işçi genel greve gitti.
25 Şubatta Genel Grev.
İşçiler Özyönetim organları olan Sovyetleri, (Şuralar, Meclisler) kurmaya başladı.
Çar göstericilere ateş emri verdi. Onlarca kişi öldü.
Gösteriler artarak devam etti.
Tekrar ateş emrine ise askerler uymadı ve isyan edip halka katıldılar.
Kritik noktaları ele geçirdiler.
İşte o devrim böyle başladı.
İkili bir iktidar oluştu.
Bir yanda Sovyetler, Bir yanda eski parlamento (Duma).

23 Şubat 2017 Perşembe

dinlemek İçin - #HAYIR Diyenler Ve PKK’nın Tavrı

Sesli olarak dinlemek için. İndirilebilir veya online olarak dinlenebilir.

#HAYIR ve Azınlığın Üç Türü

Dün Demokrasi’nin hukukun geçerli olup olmaması (çünkü pek ala bir diktatörlük de hukuka dayanabilir) ve azınlık-çoğunluk ilişkisi olarak tanımlanmasının yanlışlığına değinmiştik.
Elbet, bir teknik olarak veya hukuki olarak demokrasinin “azınlığın çoğunluğa uyması ilkesine dayanan rejim” olarak tanımlanabileceği; ama bu genel biçimiyle demokrasinin her türlü ırkçı ve faşist görülerle de uyuşabileceği; bu anlamda demokratların özel bir demokrasiden yana; haklar konusunda çoğunluğun karar alma hakkının olmadığı bir demokrasiden yana olmaları gerektiği ve böyle bir demokrasi tanımına dayanmaları gerektiğini kısaca ele almıştık.
Soruna böyle yaklaşmamanın, mantık sonuçlarına gittiğinde demokrasinin reddine varacağı yani kendi bindiği dalı kesme sonucuna varacağını göstermeye çalışmıştık.
Şimdi şu soruya gelelim. Teknik olarak, genel olarak ya da hukuki olarak demokrasi, “azınlığın çoğunluğa uyması ilkesini kabul” olarak da tanımlanabileceğinden; bu çoğunluk-azınlık ilişkisinde “çoğunluğun diktatörlüğü” nasıl engellenebilir?