10 Nisan 2015 Cuma

7 Haziran “Seçim” Değil Referandumdur

Toplumsal ve siyasal mücadelelerde, süreçlerin hukuki, siyasi ve sosyolojik anlamlarının doğru tanımlanmasının hayati önemi vardır.
Egemenler genellikle hep bu anlamları karıştırarak egemenliklerini sürdürürler. Şeylerin ve süreçlerin politik ve sosyolojik anlamlarına ve özlerine uygun tanımlanmasının kendisi de bizzat bir politik mücadele konusudur.
7 Haziran’ın nasıl tanımlandığı ve tanımlanacağı da hayati önemdedir ve bizzat bir siyasi mücadele konusudur.
7 Haziran hukuki ve idari olarak bir “seçim” olabilir.
Ama politik ve sosyolojik olarak bir referandumdur.
Bu farklı tanımlamanın anlamını ve önemini gösterebilmek için bir örnek verelim.

8 Nisan 2015 Çarşamba

Taner Akçam’ın Yazısı, CHP’nin Önseçimi ve Seçimler

Çok tekrarlanan bir söz var: parti için demokrasi olmadan olmaz. İşte CHP parti içi demokrasi uyguladı, adaylarını seçimle belirledi.
Örneğin bugün Taner Akçam, “Siyaset zor Zanaat” diye bir yazı yazmış ve benzer fikirleri başka bir bağlamda tekrarlıyor.
 “HDP adayları demokratik mekanizmalarla seçilmiyor; atanıyorlar. Ancak ve ancak İmralı ve Kandil’in onay verdikleri aday gösterilebilecek! Aday atamak anti-demokratik bir yöntem! Parti içi demokrasisi olmayan bir partinin, ne kadar demokrasi savaşçısı olabileceği ciddi bir soru!” (Taner akçam, “Siyaset Zor Zanaat”, Taraf)
(Akçam’ın anlattıklarının ne kadar gerçeği yansıttığı ayrıca tartışılabilir ama varsayalım ki öyledir. Özü gözden yitirmemek için öyle olduğunu varsayalım.)

7 Nisan 2015 Salı

Erdoğan’ı Sevenler Niçin Erdoğan’a Oy Vermemeli

Çünkü gerçek dost, dostluğu kaybetmek pahasına, dostuna hatalarını söyleyendir.
Bırakalım bütün siyaseti bir yana, Erdoğan’ın bir insan olarak iyiliğini isteyenler bile Erdoğan’a oy vermeyerek ona iyilik yapmış olurlar.
Neden böyle? Kısaca açıklayalım.
Bugün Erdoğan’ı çok seven iki tür insan vardır:
1)      Alt sınıflardan olup son on yılda, Erdoğan’ın başında olduğu AK Parti iktidarında hayatında belli iyileşmeler yaşamış milyonlarca insan, Erdoğan’ı temiz duygularla sevmektedir. Hastanesinden, genel ulaşımına; yardımından, Toki evlerine kadar hayatlarında birçok küçük ve önemli değişiklikler gerçekleşmiştir ve bunu Erdoğan’dan bilmektedirler.  Bu nedenle sadece bir politikacı olarak değil, bir insan olarak da onu sevmektedirler. Seçimler’de Erdoğan’a oy vererek bu sevgilerini ve desteklerini ifade etmeyi düşünmektedirler

6 Nisan 2015 Pazartesi

HDP’ye Oy Ver Girişimi’nin Hedefleri ve Araçları Üzerine Somut Öneriler

Özgül Durumun Doğru Tespitinin Önemi

Hedefleri ve araçları doğru tespit edebilmek için, öncelikle verili durumun özgül niteliğini, güçlerin yer alışını; buna bağlı olarak o verili anda (momentte), yakalanacak ana halkayı, vuruş yeri ve yönünü doğru tespit etmek, hayati önemdedir.
Aksi takdirde, insan bütün iyi niyetine rağmen, nesnel olarak, farkında bile olmadan, öznel olarak aslında karşı olduğu güçlerin yanında yer alabilir ve onlar hizmet edebilir.
Girişimimiz, bu seçimlerin son derece özel, olağanüstü özgül niteliği üzerinden kurulmuştur.

3 Nisan 2015 Cuma

Barajın (Duvarın) Tarihsel İşlevi ve Bu seçimlerin Özgül karakteri

“O duvar
o duvarınız,
                vız gelir bize vız!
Bizim kuvvetimizdeki hız,
ne bir din adamının dumanlı vaadinden,
ne de bir hülyanın gönlü yakısındandır.
O yalnız
            tarihin o durdurulmaz akışındandır.
Bize karşı koyanlar,
karşı koymuş demektir:
Maddede hareketin,
yürüyen cemiyetin
                        ezelî kanunlarına.(…)
N. Hikmet
Bu seçimin, Türkiye tarihindeki bütün seçimlerden farklı kılan özelliğini görememek ve doğru tanımlayamamak, kişiyi ya da örgütü, hiç yan yana görünmek bile istemeyeceği güçlerle aynı saflara itebilir.
Bu seçimin özgül niteliği, HDP’nin yüzde on barajını aşmasının, HDP’nin sorunu olmaktan çıkması ve tüm Türkiye’nin hatta Ortadoğu’nun sorunu olması; Türkiye’nin geleceğine ilişkin bir plebisite (referanduma, halkoyuna) dönüşmüş olmasıdır. Bunun sonucu her şeyin anlamı ve gücü değişmektedir.

2 Nisan 2015 Perşembe

Zülfikarlı Türk Bayrağı ve Ergenekon-Erdoğan İttifakı

Erdoğan ve Ergenekon nesnel olarak bir kader ortaklığı içindedir. Bu seçimler ve HDP’nin yüzde onu aşması onların geri dönüşsüz bir biçimde düşüşlerinin başlangıcı olur.
Anayasayı değiştirecek ve başkan olacak gücü bulamayan bir Erdoğan sembolik yetkilerle donanmış Cumhurbaşkanlığında bile kalamaz.
HDP’nin yüzde onu geçmesi “Barış Süreci”nin yeni bir güç kazanması; giderek geri dönüşsüz bir noktaya doğru evrilmesi demektir ki, bu ulusalcısından Ergenekoncusuna kadar 90’ların bütün pis kokulu güçlerinin mevzilerinde çok büyük kayıplara uğramaları anlamına gelir.
Bu nedenle her ikisi de, HDP’nin yüzde on barajını aşmasını engellemek ve eğer aşacağı kesinleşirse, seçimleri bile engellemek için,  yolu denemek zorundadırlar.
Erdoğan’ın geri dönüşü yoktur, sonuna kadar gitmek zorundadır. Artık şeytanla pakt imzalamıştır.
Bu durum, Ergenekon için müthiş bir fırsat yarattı, tekrar özel savaş dönemine dönmek, değişen atmosferi tekrar doksanların başına döndürmek için.

1 Nisan 2015 Çarşamba

Irkçı Olmamanın Zorlukları ve Müftüoğlu Örneğinde Türk Sosyalistlerinde Latent Irkçılık

(Irkçı Olmamanın Zorlukları)
Nasıl benim arkadaşım olabileceklerini bilmek isteyen
Beyazlar için.
Birincisi: asla unutma ki ben bir siyahım.
İkincisi: benim bir siyah olduğumu unut.
Eğer Aretha Franklin'i seviyorsan, bu güzel bir şey,
Ama seni her ziyaretimde bana onu çalma.
Beethoven'de karar kıldıysan da,
Bana onun hayat hikayesini anlatma.
Biz de Müzik dersi gördük.
Eğer hoşuna gidiyorsa, Afrika yemekleri ye,
Ama benden sana Afrika yemekleri yapmamı
ya da seni bir Afrika yemekleri lokantasına götürmemi bekleme.
Eğer bir siyah, seni aşağıladıysa,
seni soydu ya da kız kardeşinin ya da senin ırzına geçtiyse
ya da evini soyduysa, ya da basbayağı aşağılık herifin tekiyse.
Lütfen benden özür dileme onun kafasını kırmayı düşündüğün için,
Yoksa senin deli olduğunu düşünürüm.
Eğer siyahların gerçekten beyazlardan daha iyi sevgililer olduğunu düşünüyorsan,
bunu bana anlatma lütfen,
yoksa, bu hizmetimin karşılığını ödemek zorunda olduğumu düşünürüm.
Uzun lafın kısası,
Eğer gerçekten arkadaşım olmak istiyorsan,
bunun için rol yapma.
Sen de biliyorsun ki, ben tembel herifin tekiyim.
Pat Parker

Klasik sömürgeciliğin ırkçılığı biyolojik ırkçılıktır.
Yeni sömürgeciliğin ırkçılığı kültürel ırkçılıktır